Yunusça,,1,,
Düştüm amansız bir derde
Akıl uçup gitti ser de Onu ararım her yerde Ne bir ışık, ne bir fener Gök bulutlu, karanlık yer Hem naçarım hem bikesim Sıkar beni can kafesim Nutkum bağlı,kısık sesim Ne anlayan, ne bir duyan Uyan artık, derviş uyan Takva kalpte, takva us’ta Ne cübbe de ne bir posta Ne yoldaşta, ne de dosta Korudu bağban gülleri Uçup gitti bülbülleri Çağın mevsimi zemheri Kabair doldurdu yeri Olmadı bundan beteri Nefs müsebbip, cehlim sebep Çöktü haya, uçtu edep Her filime failem Safi idrake nailem Olup bitene kailem Dil söyler de kalbim duymaz Halim irademe uymaz Kim hak yolu, yolu seçe Canan için candan geçe Iman nikap, takva peçe Aynı eşkal, farklı yüzler Yokuşa dönüştü düzler Ne yunus var nede kasım Hâlâ nefs takvaya hasım İdrak etmez, nesli asım Bu kainat kitabını Oku, öğren adabını Sarı çiçek onu anar Yunus yunus diye yanar Bilmez ki yok koca çınar Yeri bomboş, bekler hâlâ Yok dolduran bir budala |