YABANCIHiç bitmeyecekmiş sanıp harcadım. Bedava sattığım gençlik yabancı. Becerim olmadan işler kurcadım. Yorulup yattığım yastık yabancı. O günah, bu günah durdum geriye. Kimse elden tutup çekmez, beriye. Hızlı koşmak iste, geçmez seriye Hayale battığım hayat, yabancı. Kesmez oldu, çürük beş, altı dişim. Kaktırmayla gitmek bilmez, her işim. Uykusuz gecede çekildi fişim. Sarılıp tuttuğum avrat yabancı. Sofraya gelene söz etmez, yerdim. Kuru yavan bulsam hamt olsun, derdim. Yumruklar ensede, yaş elli erdim. Kolayca yuttuğum lokma yabancı. Eskisi gibi tat almıyor dilim. Kötülük etmeye varmıyor elim. İki asayla zor doğruldu belim. Her sabah tattığım ballar yabancı. Ağustos ayında kış, üşüyorum. Bir basamak çıksam, üç düşüyorum. Yorulmak bilmeden hep koşuyorum. Görmeden gittiğim yollar yabancı. Yokuşları, dizim çıkamaz oldu. Herkes âlim(!) olmuş, mükemmel kuldu. Dursunî kaçtıkça musibet buldu. İyilik ettiğim kullar yabancı. Dursun Yeşil – 20/04/2008 |