TÖVBEHançerin sapında hep onlar vardı. Kadına, paraya kanarsam tövbe… Hücremden tutuştu vücudu sardı. Tadına, karaya banarsam tövbe… Tadımı duyan tüm sinekler kondu. Taze yoncama hep inekler bandı. Sırtımdan geçinen binektir, sandı. Adına, daraya konarsam tövbe… Silkinsem dökülmez, tırnak kancalı. Uyanmamdan korkan her gün sancılı! Dünya yaşanmalı beyaz, zencili. Yatına kiraya binersem tövbe… Çağrıma gelmedi emmi, dayılar. Aslanlar pes etti hakîm ayılar. Dört işlemde sonuç vermez sayılar. Methine, araya inersem tövbe… Bu dik yokuşları, elbet çıkarım. Dilimi tutanı baş dik yıkarım. Gücüm yetmiyorsa fırsat bakarım. Setine, meraya sinersem tövbe… Dursunî ne dese burun kıvrılır. Midesi ne yese alt üst savrulur. Hep suçsuz hüküm yer, içten kavrulur. Katına, saraya dönersem tövbe… Dursun Yeşil – 13/04/2008 |