Güneş'e Doğru
Denizden daha derindedir acılarım
Fakat yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim Önce şiirlerim hançerlendi Sonra çiçekler koparıldı uzuvlarımdan Ve sonra yıldızları çektiler üstümden Yaralı bir geyik gibi bir sığınak aradım Bu dünyada Gözlerim parlak ,siyahtır Gördüğüm her yer soğuk zalimlerin parçaladığı an’ dır Bu yüzden gözlerim,kızıl alevler gibidir bazen Gözlerim,bir terazi ,asılmış yeryüzünde Senyörlerin ve kölelerin arasında Biliyorum,yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim Tam da ışığın kararmaya yüz tuttuğu anda Ve tam da umudun yapraklarından döküldüğü mevsimde Tutkusu çekilmiş ve derisi gerilmiş dünyanın Toprağa döndüm,manyetik ananın gönlünden geçerek Suya döndüm, yağmurda yollara düşerek Kendime döndüm,varlığımı arayarak Tırmandım görüntülü tepelere Dünyayı seyredip aşağıya indim Ne yukarıdaydı umduğum Ne de aşağıdaydı bulduğum Gökyüzü ile yeryüzü arasındaki arafa sığındım Haykırdım; Yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim Varsın,mevzuyu ucuza kapatsın belleğimiz Varsın,kara bulutlar çizilsin bembeyaz kağıtlara Varsın ,özgürlük kalemleri havada bekleye dursun Varsın,çöksün kapımıza akşamları zalimler Varsın,üleştirsinler son ekmeğimizi ,doymazlara Biz yüzümüz güneşe dönük öleceğiz |
savuracağız dağların gölgesinden
güneşin saçlarına .
....varsın çığlık çığlığa yankılansın
dilimizin asiliği özgürlük marşlarımızda.
Tebrikler.