Balıkçı Gemisi
dalgalar usul usul dövüyordu kıyıyı
denizin masmavi derinliklerinde oynaşırken balıklar bir yengeç tutunmaya çalışıyordu kayalara bir martı gezinirken ıslak kumlarda bir balıkçı gemisi göründü uzaktan toplamış ağlarını açmıştı yelkenlerini süzülüyordu sessizce dalgalar arasında günün yorgunluğunu atabilmek için gecenin taylı ayışığı sessizliğinde ana kucağı gibi limanın durgun sularında ve o gemiden bir ses yükseldi gecenin ahengini bozmadan taa yıldızlara kadar deniz değilmidir bizim ekmeğimiz aşımız deniz değilmidir bizim tüm umudumuz denizler vardır benim ülkemde denizler coşunca korkutan köpürünce ürküten ama nice gemilerede durgun limanlarıyla kucak açan onları bağrına basan masmavi engin denizler kölecioğlu diyor denide doğadadır ormanda korumasını bilirsen olur mutluluk yuvada dahi bereket dolu olur sofrada hakikatın özü saklıdır fıtratta Ahmet kölecioğlu 1986 |
denizin masmavi derinliklerinde
oynaşırken balıklar
bir yengeç tutunmaya çalışıyordu kayalara
bir martı gezinirken ıslak kumlarda
bir balıkçı gemisi göründü uzaktan
toplamış ağlarını açmıştı yelkenlerini
süzülüyordu sessizce dalgalar arasında
günün yorgunluğunu atabilmek için
gecenin taylı ayışığı sessizliğinde
ana kucağı gibi limanın durgun sularında
Bu şiir, deniz ve doğa ile ilgili güzel bir betimleme içeriyor. Şair, dalgaların kıyıyı dövmesini, balıkların oynaşmasını, yengecin kayalara tutunmasını, martının kumlarda gezinmesini ve balıkçı gemisinin limana dönüşünü anlatıyor. Şiirde deniz, hem hareketli hem de sakin bir yüzü olan canlı bir varlık gibi gösteriliyor. Şair, denizin masmavi derinliklerinde yaşayan hayvanları sevgiyle tasvir ediyor. Balıkçı gemisi ise, denizin zorluğuna rağmen emek veren insanların sembolü olarak karşımıza çıkıyor. Şiirde ayrıca, gündüzün yorgunluğu ile gecenin huzuru arasında bir karşıtlık da kuruluyor. Şair, limanın durgun sularını ana kucağına benzeterek, insanın doğaya olan bağlılığını ve özlemini vurguluyor.