Bir mülayim hikaye
Bir mülayim hikaye
Doğarken iki bacağımdan tutup sallamışlar iki şaplaktan sonra cıyaklamışım hay maşallah kısmetini versin Allah demişler sonra ağzıma tükürmüş biri peşim sıra gelsin diye önceden karar vermişler adıma etrafımdakiler sırayla kulağıma Mülayim mülayim mülayim diye bağırmışlar besmeleyle dua ile susturmuşlar kutsanıp ninnilenmişim ağlamayana mama yok hikaye ben ağlamadım birinin gelip doyurmasını beşiğimin sallamasını bekledim kundağım kirlenince hiç ses çıkartmadım kokudan rahatsız olunca değiştirirler rahatımı bozmadım birileri yapar eder nasılsa diye hem bana ne alışmışım düzenime ne konsa önüme dokunma keyfime böyle büyüdüm büyülü dünyaya bazen aklım karışıyor kim Mülayim diye seslense dönüp bakıyorum niye herkes bakıyor herkesin ağzına tükürmüşler ordan gelir mülayimliğim sağıma şaplatana solu dönerim küfür edilince susmaya dalga geçince gülmeye kodlanmışım yılan bir yaşasa bana ne bin yaşasa bana ne ben uyar oğlu uyarım uykumu bölmem Coşkûnî |