KALP AĞRISI
Çoğunun kalbinde dinmeyen ağrı
Kırık hayatları yaşar emekli Yoklukta varlığın sırrına doğru Yol bulup dağları aşar emekli! Bilir ki hiçbir şey değil kazara Devranın meramı sokmak mezara Yetişmek ne mümkün çarşı pazara Günbegün feleği şaşar emekli Maaşla eriyen ömrüne bakıp Vefasız yılların kahrıyla çöküp Çağlaya çağlaya maziye akıp Anılar nehriyle coşar emekli Âlem pişmiş aşa suyu kattıkça Kemiğe dayanan bıçak battıkça Acı reçeteyle hapı yuttukça Sitemle dolarak taşar emekli Hep aynı terane hep aynı maval Avutmaz gönlünü okunan masal Sabrı taşırdıkça sukutuhayal Musalla taşına döşer emekli Tuzu kuru olan anlamaz onu Yâdında hüsranın sayısız tonu Düşünür böyle mi olmalı sonu Esefle deştikçe deşer emekli İçini dağlarken gam için için Bu yaşta sırtında bunca yük niçin Takati var mı ki üç kuruş için Kuyruktan kuyruğa koşar emekli Biricik arzusu ne yüz ne astar Hakça ve insanca yaşamak ister Rayları çileye açar makastar Dertlerin narında pişer emekli Umumun içinde bakar ahvale Üzülür düştüğü perişan hâle Dalınca yarına dair hayale Düşün ocağında üşür emekli Çaldığı kapılar olunca duvar Elinde ne varsa hep satıp savar Çaresiz kolları yeniden sıvar Dikenli yollara düşer emekli 04.01.2024 Salih ERDEM |
Kelamınıza bereket
Selam ile