Belli Olur
Kim kimdir, nasıl biri bakınca anlarım ben
Adam mı, değil midir abasından bell’olur Küçük-büyüktür demem oturur dinlerim ben Soylu mu, soysuz mudur babasından bell’olur Bir garip sofradayız “kimi yer kimi bakar” İnatta bir murattır “çivi çiviyi söker” Bir başka meseldir bu “cinsi cinsine çeker” Eşek mi, katır mıdır sıpasından bell’olur İyi kötü geçirdik şükür geldik bu vakte Ar edip susuyorum anlatacağım çok ta… Rahatça uyunur mu zemheride soğukta Züğürt mü, ağa mıdır sobasından bell’olur Fukaranın başına konar mı talih kuşu Cahili nasıl desem hesap eder kuruşu Kadın kamufle edip gizlese de broşu Yoksul mu, zengin midir küpesinden bell’olur Sabah akşam demeden eker biçer tarlada Ne elde avuçta var, garip naçar tarlada Koşar rızkın peşinden, ömrü geçer tarlada Irgat mı, çitçi midir yabasından bell’olur Kimi el kapısında bekler boşu boşuna Kimine ver öğüdü, asla gelmez işine Toplayıp da sürüyü hemen katma peşine Hırsız mı, çoban mıdır sopasından bell’olur Şanını yüceltemez ne dolarlar ne akçe Cevabı gizli-saklı ama sorulur çokça Kimi der büyük Cimbom, kimi der Fenerbahçe… Küçük mü, büyük müdür kupasından bell’olur Vedat Yılmaz Elazığ / 2024 |