Bir Tuhaf Öyküyüm
Bir tuhaf öyküyüm zamansız
kaç telaşlı son bahar gördü gönlüm Bir üvegin ürkekliğine ısmarlarken sessiz çığlığımı Bir de gidişinle dügümlenir boğazımda ince sızı radyoda ince saz telli turnalara emanet etmişim gözlerini Ah zamanın çıldırtıcılığı Masada sana diye başlayan mektup Kağıdın mürekebe ayın sana medcezir hali Bir tabure bir ayağı ötekilerden eksik Ömrüm gibi eksik yanım ömrüm gibi tutsak Bizli hayaller hazana kalmiş gül misali Üşümesin diye fideleri ömrümüzün Telaşlı bekleyiş bu güz mevsimi Tılsımı gözlerinde olan bir tutku Alev alev sarmışken yüreğimi Rüyalar gerçeğin ta kendisi Özlem denen çöllerde Ve ben mazinin kör karanlığında Seni arıyorum. Seni arıyorum. Emelablaya ithafen Fırat Arya |