Zerdali çiçekleri
Kimseler yoktu ...
Kendimle yola çıktım ... Uzakta kaldı benimle olmayan herşey ... Sonra sonrası... Allah ve Leyla.. Çöle düşmeyen bir Mecnun buldum .. Sordum ... Hızırla Musa’nın su içtiği yer nerede ..? Nerede coğrafyası kaderine yazılanlar.. Ateşin başında yağmur bekleyenler ..? Eskinin eskitmedigi bir vakitti .. Gün battı .. Nane yaprağı kokan evlerde .. Sesler kesildi , herkes dağıldı.. Babam beni çağırmadi.. Babam bilmiyordu ki .. Kar yağarken ben .. Tilkilerin ayak izini takip ederdim Beklerdim ocakta kaynayan Kaçak çayın demlenmesini .. Kimseler yoktu.. Kendimi sürükleyerek çıktım yola .. Şehirler intihar korkusu .. Sokaklar belaya musaitti .. Geride kaldı bana benzeyen herşey ... Sonrası... Leyla ve Allah.. Beklenen bir kıyamet ... Beklenmeyen bir yabancı ... Peygamber taşlayan alamet .. Suya yazılmış bir Cem ... Kuş çağıran ebabil uğultusu .. Islak bir ses.. Kendi ölüsüne inanmayan ... Çaresiz bir nefes ... Herkes oradaydı .. Belki de ben yoktum ... Çıkmadım kendimle de hiçbir yola Yanıma kaldı , yaşamadığım ne varsa .. İşte günden beridir .. Gün ışığı beni bir daha öperek uyandırmadı Ve doğurmadı beni hiçbir Havva. Toprağı tırnağı ile kazıyarak Gelmedi , beklenen Unutuldu yeminler Hazan vurgunu dağlarda Bir daha açmadı Zerda/ li çiçekleri.. Bedirhan |