her çırağın bir kalfası
her kalfanın var ustası
çırakken kalfam kalfayken ustam
dedi ki dinle diyeceklerimi yani söyleyeceklerimi
her şeyden önce at beyniyin gönlüyün düşünceyin
tarzı icrata engel böceklerini

hiçbir zaman hiçbir yerde olma
tezgah da talimata piyon piyonluğa aday

ister gel alaydan ister gel akademiden
eğer şayet zikri icratı faaliyetinse edebiyat
çok ama çok önemlidir edepli edebiyat

düşün bak gördünmü görüyormusun
doğanın misyonuna konumuna edepsizliğini
var farkına bil edebiyattır bir anlamda tabiat
taa ezelden böyledir bu bil bunu

nasıl ki toprak tohum hasat ürün
dane değirmen sofrada sıcak ekmek
sıralaması unu

hep böyle dengele dününe pişmanlık
yarınına şaşkınlık yaşamadan
içinde bulunduğun her günü

öttür öttüre bildiğin kadar
karga misali çöplükte gezdirmeden
her seher vakti miski amber
güller kokan bahçelerde
gönül yürek ruh bülbülünü

kokla koklaya bildiğin kadar
serin seher yellerinde serinleyerek
buram buram sevgi kokan
lale nergiz sevda gülünü

kölecioğlu diyor aşkı
muhabbet deryasına çevir
çağla çağlayanlar gibi
çengeller takılmadan
Karacaoğlan misali yolunu

Ahmet kölecioğlu 1985