Salome'ye Mektuplar - 4Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Mektubu buraya Rindlerin Akşamı getirdi. İyi ki.
Salome’den; Bakma çengeller asıp durduğuma, yanıt beklemiyorum. Ne senden, ne kendimden. Hatta hayattan bile. Çengeli gören de bir tek sen… Salome’ye; Çengellere astım kendimi. Ünlemler eyledim hiçliği. Öğrenmenin metodudur ya yineleyiş, yineledim durdum bir güfte. Rindlerin akşamını ve meçhul dedi tin. Görmezden geldim aklımı, deli ve divane oldum, gördüm kuyunun dibindeki Eyyub’un yaralarını. Bencildim, peygamber değildim. Kurdu kuşu beslemedim. Besledim kendimi, kusmuk oldu söz be söz, söyleyemedim. Yavanlaştı yaralarım “belki “ de. Kendi kuyusunu kazmıştı bir mücrim, mülteci oldum, sığındım. Oturum aldım. Kaç oturum sustuk gözlerimizde bilemedim. Ve yarasına bandım yarasını, kusmuklar içtim kadeh kadeh şifa niyetine. Hayata teslim olmuştum. Ah etimoloji ah. Yalnızlığın kökeni ne de kalabalık. Taştım. Hayatın içine taştım, hayatın içinden taştım. Taştım, un ufak oldu içim, külüne karıştı közümün. Közüm ıslandı, ıslanmışlık ne de yakışıyor bir bilsen can’a. Teslim olduğun hayatı unutturuyor, hayali ….içinin yakıtı oluyor közünün yaşı. Sızıyor canım közümden. İçim un ufak. Parçalar bir bana anlamlı. Ve yıldızlar denli yalnızlık. Seviyorum seni. Hayatımdasın, hayat denli. Düş ardına düş. Can tenden uçmuş. Can kafesinin kapısı açık. Şimdi sendeyim düş. Görsün. Kör beni. Körmezden gelme. Közünde un ufak zerrede bul beni. Yitiğim, hayatın yitiğiyim. Hayatını yitirdi, varsın demesinler. Hayatın beni yitirdiği yerdeyim. Dibindeyim hiçliğin. Bir demet çelişkidir, Ayraçların kapandığı ritüeldir yaşamak. Kapanmasın ayraç. Bizim için çalsın rindlerin akşamı… Ve sen maviye dal… Ben içimdeki un ufak tozların pembesini kazıyalı bir a/sır oldu. Mavini kat bana, o kara gözlerindeki maviyi…. Dibindeyim, meçhulün. |
Çok güzeldi.