İSTANBUL
Kısmet oldu bir ara geldik ya İstanbul’a,
Her yeri bir hazine, o güzel yarım ada. İbretle izledik uçuşan martıları, Sarmış Eminönü’nü kestane kokuları. Yeni cami önünden baktık mavi Haliç’e Galata bir köprü ise, kulesi kraliçe. Ne arasan bulursun, gezsen Mahmut paşa’da, Bilmezsen kaybolursun, muhtaçsın arkadaşa. Tekneler sıralanmış bekliyorlar müşteri, Mısır çarşısında ne yok ki, adım attık içeri. Çifte kavrum lokumlar, şekerler öyle güzel, Buradan nasiplenen müşteriler çok özel. Bir Sinan eseridir öyle yazıyor yazı, Süleymaniye’de eda ettik namazı. Mahmutpaşa yokuşu bizi yordu temelli, Vakit öğle olunca acıktık da besbelli. Baktık oradan Haliç’e gözümüzü doyurdu, Bol acılı kuru, pilav karnımızı doyurdu. Sultanahmet çeşmesi, bir de Alman çeşmesi, Etrafına topluyor yerli yaban herkesi. Ayasofya’dan görülüyor derinliği tarihin, Topkapı’da var elbet izleri o Fatih’in. İbrahim Alaattin Ateş |