ZAMAN TÜNELİ
Bir yel eser gıfır gıfır
İner İliklerime kadar soğuk Tir tir titretir beni Çenem şakır şakır, Sokaklarda yaprakların hışırtısı Oyun oynayan çocukların sesi Kimse yok şimdi Ancak boynunu içine çekmiş Gider arada sırada birisi... Sonbahar, zemheri mevsimin son günleri Yaprak dökümü, Yeşil yapraklar Sararmış kurumuş Soymuş ağaçlar elbiselerini... ***** Örtünmüş dağlar beyaz örtüsünü Ocaklar yakmış tütsüsünü Kıvrım kıvrım bacalarda duman, Sohbetler ocak başında Küçükler dinler büyüklerini, Kütükler atılmış yanarken Çat çat diye ses çıkartır Kösengiler bir bir tükenir, Televizyon yok Sohbetler sıra sıra anlatılır Kültür beslenir hafızalarda Çocuklar saygılı yetiştirilir. ***** Canlanır baharla birlikte yer gök Kuşlar cıvıl cıvıl Kar soğukları sularda Dere olur akar yamaçlardan Koyun kuzu sesi Neşe verir Yeşerir çayır çimen, Düşünür, büyüse de insan Zaman tünelini... ***** Yaz güneşi kavurur toprağı Başlar hummalı bir çalışma Bir ihtiyar elinde yaba Savurur harmanı Bu hazırlık kışadır, Ömür dediğin de nedir Bin yıl bile kısadır... Duran DOĞAN |