Batıl aşklar
Ne kadar değişirsek değişelim, bazı inançlarını değiştiremiyormuş insan.
Batıl aşklar yapışıp kalıyormuş insana ve iki yakası bir araya gelmek bilmiyormuş. Belki çok aptalca gelir sana. Ama ben hala, bir sokak lambasının altında aniden belireceksin diye yüreğim ağzımda durup titreyerek bekliyorum. Eve yürürken bile daha fazla ara sokakların, köşe başlarının olduğu yolları seçiyorum. Çıkıp gelmeyeceğini bile bile her defasında yürüdüğüm yolları uzatıyorum. Ne dizlerimde nede yüreğimde derman kalmadı inan... Sen ise hala beklediğim her anda, hiç beklemediğim yerlerde karşıma çıkıyorsun. Şaşırtmaya devam ediyorsun, bir kaç salise bile yetiyor beni berbat etmene. Tehlike içeriyorsun lütfen rüyalarıma bir daha gelme. Sevdiğin birini kaybettiğinde kırk mum yanar derler yüreğinde. Her gün biri söner, kırk günün sonunda bir tane kalır. Oda zamanla sönüp bitermiş. Bu kacıncı kırk! Ne kadar zaman geçmeli, illa ki ellerin gözlerimin naaşını mı diri diri gömmeli? Vedasız ayrılığın çektirdikleri çok ağır değil mi? Bu batıl bekleyişlerin bir sonu gelmeli. Yine de sormadan edemiyorum. Niye geldin? Pek uğramazdın sen düşlere bile. Hayrolsun, yoksa bilmeden mi düştü yolun yine bu harabeye. Umarım herşey yolundadır ve gönlünün’de tutunduğu dal hala sağlamdır. Hamdiye Osman (Hadsiz Kalem) |