YKS'YE HAZIRLANAN KİŞİLER İÇİN TÜRKÇE SORULARI
1) Yapay zeka, insanların günlük hayatlarını kolaylaştıran ---- bir teknolojidir. Ancak yapay zeka, insanların yerini alabilecek veya etik sorunlara yol açabilecek ---- bir güce de sahiptir. Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yararlı - tehlikeli B) zararlı - yetersiz C) gereksiz - zararsız D) ilginç - faydalı E) eğlenceli - yaratıcı Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla getirilmesi gereken en uygun seçenek A) yararlı - tehlikeli olacaktır. Yapay zeka, insanların günlük hayatlarını kolaylaştıran bir teknoloji olarak tanımlanabilir, çünkü pek çok alanda insanlara yardımcı olur, işleri hızlandırır ve verimliliği artırır. Ancak yapay zeka, insanların yerini alabilecek veya etik sorunlara yol açabilecek bir güce de sahiptir, çünkü kontrolsüz veya kötüye kullanıldığında insanlara zarar verebilir, işsizliği artırabilir veya insan haklarını ihlal edebilir. Bu nedenle, yapay zekanın hem yararlı hem de tehlikeli yönleri olduğunu söylemek mümkündür. 2) 1950-1960’lı yıllarda Beyoğlu, İstanbul’un en canlı, en renkli, en eğlenceli semtiydi. Beyoğlu’nda her türlü sanat, kültür, eğitim, ticaret ve sosyal faaliyet vardı. Beyoğlu’nda yaşayanlar da bu faaliyetlere katılarak hem kendilerini geliştiriyor hem de eğleniyorlardı. Bu cümlede Beyoğlu ile ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Semtin tarihi ve kültürel mirasını koruyan, geleneksel bir yapı sergilemesi B) Semtin farklı diller, dinler, kültürler arasında bir köprü oluşturan, kozmopolit bir yapı göstermesi C) Semtin sanat, kültür, eğitim, ticaret ve sosyal faaliyetlerin merkezi olması, dinamik bir yapı oluşturması D) Semtin hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çeken, cazibe merkezi bir yapı sunması E) Semtin hem modern hem geleneksel değerleri bir arada yaşatan, uyumlu bir yapı ortaya koyması Bu cümlede Beyoğlu ile ilgili anlatılmak istenen seçenek C’dir. Cümle, Beyoğlu’nun 1950-1960’lı yıllarda sanat, kültür, eğitim, ticaret ve sosyal faaliyetlerin merkezi olduğunu ve semtte yaşayanların bu faaliyetlere katılarak hem kendilerini geliştirdiklerini hem de eğlendiklerini vurgulamaktadır. Bu da semtin dinamik bir yapı oluşturduğunu göstermektedir. Diğer seçenekler, Beyoğlu’nun diğer özelliklerini veya yorumlarını içerebilir, ancak cümlede anlatılmak istenen bunlar değildir. 3) Yapay zekâ, müzik alanında da kendini göstermektedir. Yapay zekâ uygulamaları, bestecilerin yeni melodiler, ritimler ve armoniler üretmesine yardımcı olmaktadır. Bazı yapay zekâ uygulamaları, insanların müzik zevklerini analiz ederek onlara uygun şarkılar önermektedir. Bazı yapay zekâ uygulamaları ise, insan sesini taklit ederek şarkı söylemektedir. Tüm bunlar, yapay zekânın müzik alanında insan yaratıcılığını destekleyebileceğini veya değiştirebileceğini göstermektedir. Bu parçadan yapay zekâ ile ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Ürettiği müzikler ile insanların duygularını etkilemeye çalışmaktadır. B) Müzik ögelerini matematiksel bir şekilde hesaplayarak müziği bilimsel hâle getirmektedir. C) Müzik ögeleri üreterek öngörülenin ötesinde bir sanatsal ifade olabileceğini göstermektedir. D) Geliştirdiği içerikle insanlara estetik bir müzik anlayışı kazandırmayı amaçlamaktadır. E) Kullanım alanı, insan yapay zekâ karşılaştırmasına dair tartışmayı beraberinde getirmektedir. 4) Bir okulda iki öğrenci aynı sınavdan yüksek not almak isterler. Öğrencilerden biri sınava hazırlanmak için her gün düzenli olarak ders çalışır, konuları tekrar eder, test çözer ve öğretmenlerinden yardım ister. Diğer öğrenci ise sınava hazırlanmak için son güne kadar bekler, gece boyunca ders çalışır, hafızasına güvenir ve arkadaşlarından not ister. Sınav günü geldiğinde iki öğrenci de sınavı başarıyla tamamlarlar ve yüksek not alırlar. Başarı odaklı baktığımızda iki öğrenci de aynı hedefe ulaşmış görünüyor ancak öğrencilerin sınava hazırlanma şekilleri, öğrenme kaliteleri, sağlık durumları gibi durumlar dikkate alındığında eşit derecede başarılı oldukları söylenemez. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir hedefe ulaşmak için farklı stratejiler izlemek mümkündür. B) Bir sınavda yüksek not almak, öğrenmenin tek göstergesi değildir. C) Bir sınava hazırlanırken sonuç kadar sürecin kalitesi de önemlidir. D) Bir sınavda başarılı olmak, öğrencinin motivasyonunu arttırır. E) Bir sınava hazırlanırken arkadaşlardan ve öğretmenlerden destek almak faydalıdır. Bu sorunun doğru cevabı C seçeneğidir. Parçada, iki öğrencinin aynı sınavda yüksek not almak için farklı yöntemlerle hazırlandıkları ve sonuçta başardıkları anlatılıyor. Ancak, bu başarıyı değerlendirirken sadece sonucu değil, sürecin kalitesini de göz önünde bulundurmak gerektiği vurgulanıyor. Çünkü, süreçte öğrenme kalitesi, sağlık durumu, motivasyon gibi faktörler, başarıyı etkileyen unsurlardır. 5) Küçük bir çocuk, babasının anlattığı masalları çok severdi. Babası her gece ona farklı bir masal anlatır, çocuk da hayal gücüyle masalın kahramanlarını canlandırırdı. Bir gün babası, çocuğa bir kitap hediye etti. Kitapta, babasının anlattığı masalların resimleri vardı. Çocuk, kitabı açtığında çok şaşırdı. Çünkü, resimlerdeki kahramanlar, onun hayal ettiği gibi değildi. Çocuk, babasına dönerek "Ama bu masallar değil ki!" dedi. Bu parçada anlatılan masal kitabına atıf yapılarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Resimler, masalların gerçekliğini yansıtmaz, sadece bir yorumdur. B) Masallar, çocukların hayal gücünü geliştirmek için yazılmıştır, resimlere ihtiyaç duymazlar. C) Kitaplar, masalların en iyi aktarıldığı araçlardır, sözlü anlatımdan daha etkilidirler. D) Masalların resimleri, çocukların hayal ettikleri kahramanlarla özdeşleşmelerine yardımcı olur. E) Resimler, masalların sanatsal bir üretim olduğunu gösterir, gerçeklikle ilgisi yoktur. 6) Bir fotoğrafın sayfalarca yazıya bedel olduğu çokça söylenmiştir. Hatta kimileri, fotoğraf çekmek yerine yazıyla anlatmanın zaman kaybı olduğunu düşünür. Çok eskilerden bir öyküye yapılan atıf da bunun göstergesidir. Bu öyküde lalası şehzadeye uzun uzun aslanı tarif etmekte, lalanın tasviriyle de şehzade; aslanı tanıdığını sanmaktadır. Günün birinde saraya bir aslan gelir ve herkes avluya çıkıp onu seyretmeye başlar. Şehzade de aslana baktıktan sonra lalasına dönerek “Ama bu aslan değil ki!” der. Bu parçada söz edilen öyküye atıf yapılarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Fotoğrafın aksine yazı ve söz, gerçekliği olduğundan farklı bir şekilde yansıtabilir. B) Bir nesneyi tüm hatlarıyla anlayabilmek için önce onun fotoğrafını görmek gerekir. C) Edebiyat yıllar boyu üstlendiği rolü, gelecekte fotoğrafçılık sanatına devredebilir. D) Yansız bir yaklaşımla değerlendirilen durum ve olaylar, bilgiyi somutlaştırmaya yarar. E) Fotoğrafın sanatsal bir üretim sayılması için görüntüye ruh kazandırması beklenir. Bu parçada söz edilen öyküye atıf yapılarak anlatılmak istenen, fotoğrafın aksine yazı ve sözün, gerçekliği olduğundan farklı bir şekilde yansıtabileceğidir. Bu nedenle doğru cevap A seçeneğidir. Bu öykü, Osmanlı tarihinde lala ve şehzade ilişkisini anlatan bir anekdottur. Lala, şehzadenin eğitiminden ve idaresinden sorumlu olan kişiydi. Lala, şehzadeye aslanı tarif ederken, onun gerçek görünümünü ve özelliklerini yeterince aktaramamıştır. Bu da şehzadenin, aslanı gördüğünde hayal kırıklığına uğramasına ve lalasına güvenini kaybetmesine sebep olmuştur. Bu öykü, yazı ve sözün, gerçeği tam olarak yansıtmadığını, bazen yanlış anlamalara veya eksik bilgilere yol açabileceğini vurgulamaktadır. Fotoğraf ise, gerçeği olduğu gibi gösteren, daha somut ve güvenilir bir araçtır. Bu parçada, fotoğrafın yazı ve söze üstün olduğu fikri savunulmaktadır. 7) Yazdığım bu roman, aslında bir aşk hikayesi değil, bir tarih romanı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yaşanan olayları, bir subayın ve bir hemşirenin gözünden anlatmaya çalıştım. Bu sayede hem tarihi gerçeklere ışık tutmak, hem de insanların duygularını yansıtmak istedim. Romanımın, okuyuculara hem bilgi, hem de keyif vermesini umuyorum. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Tarihi romanların aşk hikayeleri içermemesi gerektiği B) Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinin önemi C) Bir subayın ve bir hemşirenin aşk maceraları D) Tarihi gerçeklerle duygusal anlatımın birleştirilmesi E) Romanın okuyuculara hem bilgi, hem de keyif vermesi Cevap D Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen, tarihi gerçeklerle duygusal anlatımın birleştirilmesidir. Yani, yazar hem tarihi olayları hem de karakterlerin duygularını romanında aktarmak istemiştir. Bu, edebiyatta sıkça kullanılan bir yöntemdir. Bu sayede, okuyucular hem tarihi bilgiler edinir, hem de karakterlerle empati kurar. Bu nedenle, doğru cevap D seçeneğidir. Diğer seçenekler, parçada altı çizili sözle doğrudan ilgili değildir. 8) Toplumun gelişmesi ve refahı için bilim ve teknoloji alanında yenilikçi çalışmalar yapmak gereklidir. Bu çalışmalar; tıpkı bir sanat eseri gibi yaratıcı, özgün ve kaliteli olmalıdır. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilim ve teknoloji alanında yapılan çalışmaların toplumun ihtiyaçlarına cevap vermesi gerekir. B) Bilim ve teknoloji alanında yapılan çalışmaların sanatsal bir değer taşıması önemlidir. C) Bilim ve teknoloji alanında yapılan çalışmaların yaratıcılık, özgünlük ve kalite gibi kriterlere sahip olması gerekir. D) Bilim ve teknoloji alanında yapılan çalışmaların gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşması gerekir. E) Bilim ve teknoloji alanında yapılan çalışmaların toplumun gelişmesi ve refahı için yeterli olduğu söylenemez. Bu sorunun doğru cevabı C seçeneğidir. Cümlede, bilim ve teknoloji alanındaki çalışmaların bir sanat eserine benzetilmesi, yaratıcılık, özgünlük ve kalite gibi kriterlerin önemini vurgulamaktadır. Diğer seçenekler ise cümlede geçen kavramlarla ilgili genel ifadelerdir. 9) Çocukken çok kitap okuyanlar, büyüdüklerinde daha iyi yazar olurlar. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kitap okumak, yazarlık yeteneğini geliştirir ve yazma becerisini artırır. B) Çocuklukta edinilen alışkanlıklar, yetişkinlikte meslek seçimini etkiler. C) Kitap okumak, hayatın anlamını bulmaya ve kendini ifade etmeye yardımcı olur. D) Çocuklukta çok kitap okuyanlar, büyüdüklerinde daha çok kitap okumaya devam ederler. E) Kitap okumak, yaratıcılığı ve hayal gücünü kısıtlayan bir faaliyettir. Cevap A Bu soruda, cümlede anlatılmak istenen, kitap okumanın yazarlık yeteneği ve yazma becerisi üzerindeki olumlu etkisidir. Bu nedenle, cevap seçeneklerinden A şıkkı en doğru cevaptır. 10) (I) Plasebo, hastalara gerçek ilaç yerine verilen ve sadece psikolojik bir etki yaratan sahte ilaçtır. (II) Bu ilacın etkisi, hastanın iyileşeceğine olan inancıyla orantılıdır. (III) Plasebo etkisi, çoğunlukla ağrı, depresyon, anksiyete gibi belirtileri olan hastalarda görülür. (IV) Plasebo etkisi, hastaların beklentileri, doktorların tavırları, tedavi ortamı gibi faktörlerden etkilenir. (V) Plasebo etkisi, gerçek ilaçların etkinliğini test etmek için kullanılan kontrollü deneylerde önemli bir rol oynar. Bu parçada numaralanmış cümlelerde söz edilen plasebo ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, plasebonun tanımı yapılmıştır. B) II. cümlede, plasebo etkisinin şiddeti açıklanmıştır. C) III. cümlede, plasebo etkisinin görüldüğü hastalıklar sıralanmıştır. D) IV. cümlede, plasebo etkisini etkileyen faktörler belirtilmiştir. E) V. cümlede, plasebo etkisinin tarihi gelişimi anlatılmıştır. Bu sorunun cevabı E seçeneğidir. V. cümlede, plasebo etkisinin tarihi gelişimi anlatılmamıştır. Bu cümlede, plasebo etkisinin gerçek ilaçların etkinliğini test etmek için kullanılan kontrollü deneylerde önemli bir rol oynadığı belirtilmiştir. 11) I . Şair, Mona Rosa şiirinde tasavvufi aşkı modern bir dille anlatmış ve sevdiği kadının adını her dizeye gizlemiştir. II. Şair, Mona Rosa şiirini yazarken Geyve’nin güllerini, incir kuşlarını, zeytin ağaçlarını ve söğüt gölgelerini şiirine yansıtmıştır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Tasavvufi aşkı modern bir dille anlatan ve sevdiği kadının adını her dizeye gizleyen şair; Geyve’nin güllerini, incir kuşlarını, zeytin ağaçlarını ve söğüt gölgesini Mona Rosa şiirine yansıtmıştır. B) Mona Rosa şiirinde sevdiği kadının adını her dizeye gizleyen şair; tasavvufi aşkı modern bir dille anlatırken Geyve’nin güllerini, incir kuşlarını, zeytin ağaçlarını ve söğüt gölgesini şiirine katmıştır. C) Şair, sevdiği kadının adını her dizeye gizlediği Mona Rosa şiirinde; tasavvufi aşkı modern bir dille anlatmış ve Geyve’nin güllerini, incir kuşlarını, zeytin ağaçlarını ve söğüt gölgesini şiirine aktarmıştır. D) Geyve’nin güllerini, incir kuşlarını, zeytin ağaçlarını ve söğüt gölgesini Mona Rosa şiirine yansıtan şair; sevdiği kadının adını her dizeye gizlemiş ve tasavvufi aşkı modern bir dille anlatmıştır. E) Mona Rosa şiirini yazarken tasavvufi aşkı modern bir dille anlatan şair; sevdiği kadının adını her dizeye gizlemiş ve Geyve’nin güllerini, incir kuşlarını, zeytin ağaçlarını ve söğüt gölgesini şiirine dahil etmiştir. Bu sorunun cevabı C seçeneğidir. Bu seçenek, iki cümlede ifade edilenleri anlamca doğru bir biçimde birleştirmektedir. Diğer seçeneklerde, bazı sözcüklerin yeri değiştirilmiş, bazı anlamlar kaybolmuş veya çarpıtılmıştır. 12) (I) Türkiye, son yıllarda yaşanan doğal afetlerle mücadele etmek için çeşitli önlemler alıyor. (II) Özellikle deprem riski taşıyan bölgelerdeki binaların güçlendirilmesi veya yenilenmesi konusunda çalışmalar yürütülüyor. (III) Ancak bu çalışmaların yeterli olmadığı, bazı binaların hâlâ tehlike arz ettiği belirtiliyor. (IV) Bu nedenle vatandaşların deprem anında ve sonrasında yapması gerekenler hakkında bilinçlendirilmesi gerekiyor. (V) Ayrıca deprem çantalarının hazırlanması ve deprem sigortasının yaptırılması da önemli hususlar arasında sayılıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde hem isim-fiil hem sıfat-fiil hem de zarf-fiil yer almaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V Bu sorunun cevabı D seçeneğidir. (IV) numaralı cümlede hem isim-fiil hem sıfat-fiil hem de zarffiil yer almaktadır. Bu cümledeki fiilimsileri şöyle belirtebiliriz: Bilinçlendirilmesi: Fiillere getirilen "-me / -ma" eki ile oluşturulan isim-fiildir. Bu sözcük cümlede özne görevindedir. Yapması gerekenler: Fiillere getirilen "-en / -an" eki ile oluşturulan sıfat-fiildir. Bu sözcük cümlede tümleç görevindedir. Hakkında: Fiillere getirilen "-ca / -ce" eki ile oluşturulan zarf-fiildir. Bu sözcük cümlede yüklemi niteleyen zarf görevindedir. Diğer cümlelerde ise sadece bir veya iki tür fiilimsi bulunmaktadır. 13) (I) İnsanlar, doğal çevrelerini değiştirerek yaşam alanlarını genişletmişlerdir. (II) Bu değişim, bazı canlı türlerinin yok olmasına, bazılarının ise yeni ortamlara uyum sağlamasına neden olmuştur. (III) Özellikle tarım ve hayvancılık faaliyetleri, insanların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için doğal ekosistemleri etkilemiştir. (IV) Bu etkiler, hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Tarım ve hayvancılık, insanların yerleşik hayata geçmesinde önemli bir rol oynamıştır.” cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V Bu sorunun cevabı C seçeneğidir. Çünkü tarım ve hayvancılık faaliyetleri, insanların yerleşik hayata geçişinin temel nedenlerinden biridir. Bu nedenle, III. cümleden sonra “Tarım ve hayvancılık, insanların yerleşik hayata geçmesinde önemli bir rol oynamıştır.” cümlesi getirilebilir. Bu cümle, parçanın ana fikrini destekleyen bir detay olarak işlev görür. Diğer seçeneklerde ise bu cümle, parçanın bütünlüğünü bozar veya anlamsız bir bağlantı kurar. 14) Film, bir yazarın hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir maceraya atılmasını konu alıyor. Bir gün, yazdığı romanın kahramanının gerçek olduğunu ve onunla iletişim kurabildiğini fark ediyor. Bu durum, hem yazarın hem de kahramanın hayatını altüst ediyor. Yazar, kahramanının yaşadığı dünyayı değiştirmeye çalışırken, kahraman da yazarın dünyasına girmeye çalışıyor. Ancak bu süreçte ikisi de kendilerini tehlikeli ve beklenmedik olayların içinde buluyor. Film, yazarın ve kahramanın gerçeklik ve hayal arasındaki ince çizgiyi aşmalarının sonuçlarını gösteriyor. Bu parçada söz edilen filmin konusuyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yazarın ve kahramanın birbirlerine aşık olduğu B) Yazarın ve kahramanın kendi dünyalarından kaçtığı C) Yazarın ve kahramanın gerçekliği sorguladığı D) Yazarın ve kahramanın hayal güçlerini kaybettiği E) Yazarın ve kahramanın birlikte yazmaya başladığı Bu sorunun cevabı C) Yazarın ve kahramanın gerçekliği sorguladığı seçeneği olabilir. Parçada yazarın ve kahramanın gerçeklik ve hayal arasındaki ince çizgiyi aştıkları ve bu durumun sonuçlarını yaşadıkları belirtiliyor. Bu da yazarın ve kahramanın gerçekliğin ne olduğunu ve kendi dünyalarının ne kadar gerçek olduğunu sorguladıklarını gösteriyor. 15) İnsan, doğayla kurduğu ilişki sayesinde kendini tanır, geliştirir ve anlamlandırır. Doğa, insanın hem fiziksel hem de ruhsal ihtiyaçlarını karşılayan bir kaynak olduğu kadar, onun ahlaki ve estetik değerlerini de şekillendiren bir öğretmendir. Ancak modern çağda insan, doğayı sadece bir araç olarak görmeye ve onu sömürmeye başlamıştır. Bu durum, hem doğanın hem de insanın zarar görmesine neden olmuştur. İnsan, doğayla uyumlu bir yaşam sürdürmek için ona saygı duymalı ve onunla işbirliği yapmalıdır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceye karşıt bir görüşü yansıtır? A) Doğa, insanın yaşamını kolaylaştırmak için kullanabileceği bir araçtır. B) Doğa, insanın kendini tanımasına ve geliştirmesine yardımcı olan bir öğretmendir. C) Doğa, insanın hem fiziksel hem de ruhsal ihtiyaçlarını karşılayan bir kaynaktır. D) Doğa, insanın ahlaki ve estetik değerlerini de şekillendiren bir etkendir. E) Doğa, insanla uyumlu bir yaşam sürdürmek için saygı ve işbirliği gerektirir. Bu sorunun cevabı C) Bu soru, doğa ve modern insan ilişkisi üzerine bir metni anlama becerisini ölçmektedir. Metinde, insanın doğayla kurduğu ilişkinin önemi ve modern çağda bu ilişkinin bozulması vurgulanmaktadır. Bu durumun, hem doğaya hem de insana zarar verdiği belirtilmektedir. Bu düşünceye karşıt bir görüşü yansıtan seçenek, metnin ana fikriyle çelişen ve doğayı sadece bir araç olarak gören seçenektir. Bu nedenle, doğru cevap A seçeneğidir. 16) Gazeteci: ----? Yazar: Yazmaya başlamadan önce çok fazla araştırma yapıyorum; tarihi, kültürel ve sosyal bağlamları inceliyorum. Ayrıca, farklı üslup ve teknikleri deneyerek kendimi geliştiriyorum. Edebiyatın sınırlarını zorlamayı seviyorum. Gazeteci: ----? Yazar: Romanlarımın çoğu, gerçek olaylardan esinlenerek oluşturduğum kurgusal karakterlerin yaşadığı maceraları anlatıyor. Bu karakterler, hem bana hem de okurlara kendilerini tanıma fırsatı veriyor. Onlarla birlikte, hayatın anlamını, insanlığın değerini ve kaderin gücünü sorguluyorum. Her karakter, benim içimdeki bir parça ve her okurun da kendinden bir şey bulabileceği bir yansıma. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) (I) Eserlerinizde hangi türleri kullanıyorsunuz ? (II) Romanlarınızın ana teması nedir ? B) (I) Eserlerinizdeki karakterlerin yaratım süreci nasıl gerçekleşiyor ? (II) Romanlarınızda kullandığınız dil ve anlatım özellikleri nelerdir ? C) (I) Eserlerinizdeki gerçeklik ve kurgu arasındaki ilişki nasıl kuruluyor ? (II) Romanlarınızda hangi tarihsel dönemlere değiniyorsunuz ? D) (I) Eserlerinizi yazmadan önce nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz ? (II) Romanlarınızın kahramanları kimlerdir ve neler yaşamaktadırlar ? E) (I) Eserlerinizdeki mesaj ve düşüncelerin kaynağı nedir ? (II) Romanlarınızın okurlara sunduğu deneyim nasıldır? Bu soruda, doğru cevabın D seçeneğidir. Çünkü: (I) Eserlerinizi yazmadan önce nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz sorusu, yazarın araştırma yapma, inceleme yapma ve farklı üslup ve teknikleri deneme gibi faaliyetlerini kapsar. Bu soru, yazarın eserlerini nasıl hazırladığını anlamak için uygun bir sorudur. (II) Romanlarınızın kahramanları kimlerdir ve neler yaşamaktadırlar sorusu, yazarın gerçek olaylardan esinlenerek oluşturduğu kurgusal karakterlerin maceralarını anlatmasını sağlar. Bu soru, yazarın romanlarının konusunu ve karakterlerinin özelliklerini ortaya koymak için uygun bir sorudur. 17) Geçen gün Yaşar Kemal’le bir yerde oturuyorduk. Biri geldi yanımıza, ikimize de övgü dolu sözler söyledi. Sonra Kemal’e şöyle bir soru sordu: "Yılanı Öldürseler’i siz mi yazdınız?" Önüme bakıp sustum; ne güldüm ne de bir şey söyledim. Kemal olgun bir kişi, duruşunu bozmadan şöyle cevap verdi: "O kitabı ben yazmadım, Fakir Baykurt yazdı. Ama olsun, bizim kuşakta herkesin yazdığı herkesindir. O kitap da benimdir, benim kitaplar da onundur." Biz, bir edebî kuşak olarak bir bütünü oluşturduğumuz için oluyor bu. Onun yazdığı benim, benim yazdığım onun olsa ne çıkar! Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Günümüz okurları okudukları kitapların yazarlarını nasıl tanıyor? B) Aynı dönemde yaşayan yazarlar, neden birbirlerinin eserlerini sahipleniyor? C) Çok okunan bir yazarın eseri başka bir yazarın eseri sanılmak sanatçı üzerinde nasıl bir etki bırakır? D) Romanlardaki kurgusal farklılıklar, okurun yazarlara bakış açısını nasıl etkiler? E) Bir yazar için aynı edebiyat anlayışına dâhil olmak ne gibi durumlar doğuruyor? Bu sözlerin en uygun karşılığı E seçeneğidir. Yaşar Kemal ve Fakir Baykurt, 1950-1980 arası Türk edebiyatında toplumcu gerçekçi romanlar yazan yazarlardandır. Bu yazarlar, aynı edebiyat anlayışına dâhil oldukları için, birbirlerinin eserlerini sahipleniyor ve ortak bir kültürü yansıtıyorlardı. Bu durum, onların edebî kuşak olarak bir bütünü oluşturdukları duygusunu veriyordu. Yaşar Kemal’in sözleri, bu duyguyu ifade ediyor ve Fakir Baykurt’un yazdığı Yılanı Öldürseler adlı romanı kendisinin de bir parçası olarak görüyor. 18) Bir kitap okumak, sadece gözlerimizi sayfalarda gezdirmekten ibaret değildir. Öncelikle kitabın konusunu, yazarını ve türünü bilmek isteriz. Bunun için kitabın kapağına, arka yazısına ve içindekiler bölümüne bakarız. Sonra kitabı açıp ilk cümleyi okuruz. Bu cümle, bizi kitabın içine çekmeli ve merakımızı uyandırmalıdır. Devam ederken, karakterleri, olayları ve mekânları hayal etmeye çalışırız. Kitabın sonuna geldiğimizde ise, bize verdiği mesajı, duyguyu ve düşünceyi anlamaya çalışırız. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kitap okumak, gözlerimizle değil, zihnimizle yaptığımız bir etkinliktir. B) Kitap okumak, bize farklı dünyaları, insanları ve yaşamları tanıma fırsatı verir. C) Kitap okumak, bizi hem eğlendirir hem de bilgilendirir. D) Kitap okumak, bize yazarın bakış açısını, düşüncelerini ve duygularını aktarır. E) Kitap okumak, bize kendi hayatımızla ilgili yeni sorular, cevaplar ve anlamlar sunar. Bu parçada asıl anlatılmak istenen seçenek A’dır. Kitap okumak, gözlerimizle değil, zihnimizle yaptığımız bir etkinliktir. Parçada, kitap okurken yaptığımız zihinsel süreçler anlatılmaktadır. Kitabın konusunu, yazarını, türünü, karakterlerini, olaylarını, mekânlarını, mesajını, duygusunu ve düşüncesini öğrenmek ve anlamak için zihnimizi kullanırız. Bu da kitap okumanın sadece gözlerimizle değil, zihnimizle yaptığımız bir etkinlik olduğunu gösterir. Diğer seçenekler ise, kitap okumanın faydaları veya sonuçları hakkında genel ifadelerdir. Parçada, bunlara değinilmemektedir. Bu yüzden, asıl anlatılmak istenen seçenekler değildir. |