iki kişilik...
İki kişilik düşlerimde,
Sen yoksun Bir ben varım Önce sen olan. -öncesi sen olan- Sen olurum Bir tebessüm yapışır yüzüme Özlem dalga dalga çarpar Ben olurum, Özlemlere ağlayan Bir çocuk içtenliğinde. İki kişilik hayatlar yaşarım Sen yoksun Bir ben varım Başım düşer önüme. Bir duman alırım sigaramdan -sonra- Bir duman olurum sigaramda Savruk, dağınık bulutsu Sen yok oldukça Yokluk sarar içimi -yokluğun- Dalarım, parmaklarım Sigaramın narında kavruk Kimseler duymasın Duymasın ağladığımı Ben içime düşmüş kırağı misali ağlarım. İki kişilik anılar yaşarım Senli anılardan Sensiz hayaller üretirim Elin yok tutayım Sıkarım ellerimi Yumruk yumruk Göğsümü döverim Acı değmez sineme Yokluğunun acısı kadar. İki fincan çay oluruz sahilde Benimkini içemem Soğur inadına Dondurur yokluğun Bir çayın buğusu kadar Islanır gözlerim Yutkunduğum alevdir. Sonbahar olurum sensiz İçimde esmeye başlar rüzgâr Tutarsız asi Dağılmaz bulutlarım Bir yeşil yaprak aşkında dallarım Kurumuşluklara tutunur Kurumuş her şeyim -gözyaşlarım istisna- Elim şakaklarıma gider Bir türküdür sancılarım Ritimsiz Tiz belirsiz Gözlerim kapanır çaresiz Sen düşersin gözlerime Gülüşün düşer aklıma Toprağı avuçlarım Nasıl yanarım bilsen Her şarkı seni söyler o an Her mızrap seni çalar Bir melodi havasında düşer sesin Kulaklarıma Beynim özlemlerde delirir. Bir nefret düşer sensizliğe Tırnaklarımı yüzüme saplarım Yanaklarım hasret yanaklarına Yoksun ya, Yüzümü toprağa sürerim Karışır gözyaşlarımla Bir balçık sıvanır elmacık kemiklerime. Neredesin ki? Kaç sevda büyüttün ki bahçende Yaban otun ben oldum Yolundum… bir daha ölmemek için bir daha gidişini görmemeliyim Dönme... |
Kaç sevda büyüttün ki bahçende
Yaban otun ben oldum
Yolundum…
bir daha ölmemek için
bir daha gidişini görmemeliyim
Dönme...
İKİ KERE ÖLMEK...
SEVMEK VE UNUTMAK İÇİN ÖLMEK...
TEBİRKLER....