YAZI MI TURA MI...Düşlerin girizgâhı: Hecelerse münferit Aşkın kaymağı acı iken Özlemekse bir rivayet Varsın olsun çok erken… Buğrası mevsimin Buğulu sesi sevgilinin Nakşeden hüzün Şairse hüznün bekçisi Alışılmadık bir sarnıç Acının umresi Sözcüklerin hâsıl olan ukdesi Demir atmış bir kere yalnızlığa mevsim Göğün kubbesi Ve taraklı ayakları martının Denize özlem baharı andıran bir günde varsın solsun keder İçtimada güneş İnzivada olsa ne ki şair? Kurusıkı bir silah değil asla kalem Sarkacı adeta ömrün Sırnaşık olsa bile ne ki hüzün? Devinen imgeler Miladi takvimin de son yaprağına günler kala Hicreti sevginin Hicvi değil ömrün hizaya gelsin Yeter ki duyguların Hükmünü versin kalem Mizacı solgun bir yüz Suretin altında saklanmazken maskeler Alabildiğine açık ak alnı şairin Ne kindar Ne de nefreti yüreğe pelesenk eden Hem, başkalarının yerine de sever şair Şifası sevgi varsın olsun cefası hüzün ve keder Devranın dağınık yüzü Dağlanırken kalpler Belki de en ulu tepe Dağıstan’a inşa edilen kaleler Rüzgâr adeta bir hücum botu Batılı dünün şairinse yüreğinde büyüttüğü O alametifarika Ve öyle bir duygu ki Yalnızlığın tema’sı Şair temas ettiği kadar hayatla Soldan sağa saydığı Hem yürek ve kalem değil mi ki sağdıcı Tıpası da kayıp şiirin Tıpa tıp benzediği yok ki hiç kimse şairin Turuncu güneş avuçlarında Tutkusu saklı şehrin varılmayan o ikinci yakasında Günün öğüttüğü Yüce Rabbin yüzünü güldürdüğü Günler elbet ki yakınında Yeter ki umudu, sevgiyi kutsasın melekler Yâdı dünün Yâri saklı közünde ömrün Yağmalansa da günbegün Tebessümler ekili yarınlara Ve saklı tuttuğu o teveccüh Elbet madalyonun da diğer yüzü Bazen şakır şair ve sorar: Yazı mı tura mı? Şairin de tutkusu umudu Saklı mademki yazıdan yana seçimi Turladığı şu döngü ne ki? Şairin hali hazırda saklı tuttuğu sevinci… |
Allah razı olsun
sevgi ve özlem vardı,
Hakikat vardı,ı ,
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadem
ders vericiydi,akıcı anlamlı
düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla