BEN ASKER EŞİYİM
BEN ASKER EŞİYİM
Ben asker eşiyim.... Gözümün yaşı, kalbimin hüzünü hiç bitmez benim. Yılda kaç devre asker gelir, geçer Kaç acılı hayat hikayesi... Nice akşamlar eşimin hüznüne ortak olurum, Günlerce sessiz kalışına, Kaçırdığı gözlerinden inen sicim gibi yaşlara.... Tuz ekmek paylaştığımız kaç silah arkadaşının şehâdet haberini aldığımız Ve içimize düşen kor yangınlar olur... Ben asker eşiyim... Bir binadan sekiz şehit verdiğimiz olmuştur, Bir askeri servis dolusu dostlarımızı Hakka uğurladığımız.... Her Mehmetçik, evladımız gibidir bizim, Fidan gibi ana kuzularında Kardeşlerimizi,evlatlarımızı görürüz Onların tırnağına taş değdiğini duysak, Tıpkı annesi gibi, ablası gibi üzülürüz... Ben asker eşiyim.... Ağustos ayının kızıl alev gibi sıcağında bile Postallarla dolaşır benim eşim! Yüreğinden vatan aşıkı, İçinde kutsal görev duygusu, Kalbinde merhameti Ve Ayağında mantarı eksik olmaz benim eşimin. Ben asker eşiyim... Kaplumbağa misali evimiz sırtımızda dolaşırız biz... Vatanın her bucağı kutsaldır bizim için.. Göçmen kuşlar gibi diyar diyar Göç edip durmaksa da kaderimiz; Her yeni görev yerine seve seve gideriz... Ben asker eşiyim, Anadan,bacıdan,kardeşten, Emmiden, dayıdan uzak yaşarım. Gurbetin koynunda başka başka teyzelere, Dayılara kendi akrabammış gibi kucak açarım. Ben asker eşiyim, Çocukluk arkadaşlarını göremez benim çocuklarım, Uzun süreli arkadaşları olamaz çünkü... Her yıl kimi gelir, kimi gider Ya da biz gideriz.... Ben asker eşiyim, Dua eksik olmaz dilimden, Keder eksik olmaz yüreğimden. Her şeyi konuşamayız biz, Her derdimizi paylaşamayız... Şehidimize dahi yüksek sesle ağlayamayız... Ben asker eşiyim Ciğerlerime kadar vatan sevgisiyle doluyum Bir avuç toprağa bin can feda ederim Zira ben Doğu’yum, Batı’yım,Kuzey’im,Güney’im, Güney Doğu’yum, Bağrı yanık analarla dolu şühedâ fışkıran Anadolu’yum....! Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ |