for / mona / sad / Lisa
bir anlamı olmalı
yüzümdeki çizginin kıyıya vardığımda kum nasıl karşılayacaksa beni zeytini ekmeğe katık ettiğimde nasıl kısılıyorsa sesim zulme karşı bu yüzümdeki çizginin de aynen öyle bir anlamı olmalı çok yaz gördüm dirliğim boyunca epeyce kış ve bahar küflü bir hapisliğe şahidim ömrümü bildiğimce kara pamuksu dudaklara konmuş sineklere güldüm hep fotoğraflarda oldukça hin duruyorlardı çünkü tek kederli şey im sen değilsin artık Bağdat tek ağladığım kişi sen değilsin artık zer managua yı da gördüm mandela morartırken madrabaz anamalcıları bir anlamı olmalıydı ve bir hayat dolgusuna denk gelmeliydi kardeşini eliyle kesen siyah çocuğun o tuhaf oyun anlayışı bir hayat dolgusu derken şair burada neyi kastettiğini kendisi de bilmiyordur aslında ama bir dolgu olmalıdır diye düşünüyordur belki önemsiz bu boşluk bu beleşlik anlamsız renginde ışıklar söndüren gece anlamlı ve cıvıltısıyla teyakkuz sunan sabah anlamlı ise bunun da bir anlamı olmalı bir gidişata dur bir aşka geç demek gibi bu boşluğun bu çizginin bu yaralı yakarışların çöplüğün ve onu ayıklayan siyah ellerin Allah’ın ve ona tapmanın bir anlamı olmalı kalbimde şiirin zifirden ağrısı koyu kırmızı şehvete bulandığında kadifelerle sarmalandığında erkekliğimiz her yerimiz korkuya kestiğinde silah sesinden her zerremiz bizi terk ettiğinde mantık düşünce vefa aşk ve insanlık korkuya kapıldığında bu ağrının bu sesin insan zavallılığıyla titreyen günahkarlığın ve acziyetin bir anlamı olmalı ay dünyayı dolaşırken seherlerde tıka basa akşamlarda patlayana dek tapınmanın ruhu ayinhanelerin eşiğinden alıp kıpırtıların eşiğine bırakmanın eylül ün dokuzuncu senfoninin ve lisa nın karnıma doldurduğu acz ağrısının bir anlamı olmalı 22 Eylül 2008 Şükrü Özmen |
farkındalığın keşfinde anlamları çoğaltan yolsa bindiğimiz serüven
herşeyin anlamı var..
kimi görebiliyor ve adlandırıyoruz.
kimine sadece bakıyoruz
tanımlayamadan
çok güzel çalışma olmuş
tebrik ediyorum