Hikayenin masalıBir masal bu hikayesi baştan yazılmış Bilinmezler diyarı en yakın komşusu Cadılar ve periler çoktandır yok olmuş Gelsin Şehrazat anlatsın şunu doğrusu Bir zamanlar yaşarmış yaşamadan yanan Aşıktır o derdi çoktur yok hiç anlayan Yaklaşmalı biraz bakmadan sola sağa O da insandır kulak verelim aşığa Aşık der; İkileme düştüm dilemmadan çıkamam Bir el gerek yumruk gibi en takdisinden Yanar bağrım, bu nedendir diye soramam Ruhun filmini çeken bir hekim isterim Hekim bakar sineye, ateş kor köz olmuş İçte yanar güller, gönül gözü kör olmuş Bacayı sarmış od hani itfa nerede Göz ile söndü bu kez maşuka nerede Maşuka zikre dalmış bu figan ne diye Kendi fikriyle aşık ona bir hediye Uzaktandır sevmek bu aşkın nişanesi Buna ikna olmaz delidir divanesi Hikaye malumdur vermez kızını baba Beğenmez aşığın soyu sülalesini Der ki çalarlar kaşığı hep aynı kaba Layık görmez ona kızın gül lalesini Aşık der; Bir var mıymış yok muymuş bilen beri gelsin Canım yanar hala biri bir tas su versin Şahtır babası kalesiyle hep mat olsun Mezar taşının yerinde kaf dağı dursun Bilinmez üç elma düştü mü gökten yere Aşık için vardır aşılmaz tepe dere Maşuka gelmez hiç onun olduğu yere Sevdadandır aşık tespih çeker ezbere Hikaye bitmez ama masal burda biter Kerevet nedir bilen bize de söylesin Aşıkla maşukanın müzmin derdi beter Sedirde muradına el versin diz versin BUĞRA SAN |