ZÜ-L KARNEYN'İN YİTİĞİYDİ GÖZLERİNŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Zü-l Karneyn ; Dünyaya hükmetmiş iki hükümdardan birisidir. Diğeri de Buhtunasır’dır. Ab-ı hayat bulabilmek için dünyayı gezmiş ve muradına erememiştir. Ordusunun içinde bulunan hızır ve ilyas (Elyesâ) a nasip olmuştur. Dicle nehrine karışan bir kaynaktan çıktığı sanılan ölümsüzlük iksiri, Bir öğle vakti, pınarın başında salamura edilmiş tuzlu balıklarını ekmeklerine katık etmek için çantalarından çıkarırken, bir tanesini akan suya düşürürler ve düşen salamura edilmiş balığa baktıklarında canlanıp, kıpırdanmaya başladığını görürler. Kaynak sudan içerler ve o günden bu güne kadar süregelen görünmezlik ve ölümsüzlükleri kıyamete kadar sürecek, Hızır karada darda kalanın imdadına, İlyas ise denizlerde darda kalanın imdadına koşmuşlardır. Senede bir gün, 6 Mayısta ölümsüzlük iksirini içtikleri günde o pınarın başında buluşurlar. Zü-l Karneyn’in yitiği olan sevilenin gözü ise ab-ı hayata eşdeğer olarak nitelendirilmiştir, Şiirimde. Bir ateşsin, gönülleri yakarsın. Yanmadımı deyip, döner bakarsın. Bir yudum su vermez, boşa akarsın. Aşk od’unda yanan, özler söylesin.! Hüzün çiçeğini, gül diye verdin. Sevdâlı gönlüme, acılar derdin. Ömrümü tüketip, yerlere serdin. Vefâsızsın, yaşlı gözler söylesin.! Gülistânı sana sundum, almadın. Bağban ettim, geri durup kalmadın. Yağmurunu bir an olsun, salmadın. Boynu bükük kalan, güller söylesin.! İsmin dudağımda, bilsen hecedir. Karanlıkta kaldım, günüm gecedir. Gelmez oldun artık, halim nicedir. Adını yâd eden, diller söylesin.! Enginde kaybolan, sessiz bir gemi. Mevsimler hazânda, kalmadı dem’i. Pervâne olup da, bekledim şem’i. Boş yere açılan, kollar söylesin.! Yüce dağ başında, bir top kar idim. Kardelendim, senin için yürüdüm. Şu dünyada, seni seven bir idim. Hüzünle beklenen, yollar söylesin.! .................................Kardelen26 |
Zü-l Karneyn ; Dünyaya hükmetmiş iki hükümdardan birisidir. Diğeri de Buhtunasır'dır. Ab-ı hayat bulabilmek için dünyayı gezmiş ve muradına erememiştir.
Ordusunun içinde bulunan hızır ve ilyas (Elyesâ) a nasip olmuştur.
Dicle nehrine karışan bir kaynaktan çıktığı sanılan ölümsüzlük iksiri, Bir öğle vakti, pınarın başında salamura edilmiş tuzlu balıklarını ekmeklerine katık etmek için çantalarından çıkarırken, bir tanesini akan suya düşürürler ve düşen salamura edilmiş balığa baktıklarında canlanıp, kıpırdanmaya başladığını görürler.
Kaynak sudan içerler ve o günden bu güne kadar süregelen görünmezlik ve ölümsüzlükleri kıyamete kadar sürecek, Hızır karada darda kalanın imdadına, İlyas ise denizlerde darda kalanın imdadına koşmuşlardır.
Senede bir gün, 6 Mayısta ölümsüzlük iksirini içtikleri günde o pınarın başında buluşurlar.
Zü-l Karneyn'in yitiği olan sevilenin gözü ise ab-ı hayata eşdeğer olarak nitelendirilmiştir, Şiirimde.
--------------------------------------------------------------------------------
Yüce dağ başında, bir top kar idim.
Kardelendim, senin için yürüdüm.
Şu dünyada, seni seven bir idim.
Hüzünle beklenen, yollar söylesin.!
.............
çok güzeldi çok hikayesiyle şiiriyle...
teşekkürler
tebrikler