-KIZILELMAYA!-(Nurettin Şöy Kardeşime…) Kut alan verince, hücum emrini Katunlar yürüyün; Kızılelmaya! Yabgusu harcarken bütün ömrünü Tiginler yürüyün; Kızılelmaya! Kızılelmaya oy! Kızılelmaya! Tudunlar yürüyün; Kızılelmaya! Köslerim vurunca en derininden Yankısı duyulsun Tabgat- Maçinden! Çekinme Şahbazım, Çin’in bininden Tarkanlar yürüyün; Kızılelmaya! Kızılelmaya oy! Kızılelmaya! Buygunlar yürüyün; Kızılelmaya! Sancağı dik tutun hilal düşmesin Kanımdan başkayla, hiç öpüşmesin Mertçe vur sakına, cenk değişmesin Yarganlar yürüyün; Kızılelmaya! Kızılelmaya oy! Kızılelmaya! Toygunlar yürüyün; Kızılelmaya! Yeter ki Türklerin yürüsün namı Çadırım acundur, gök kubbem damı. Hedefim yeniden; dünya nizamı Erkinler yürüyün; Kızılelmaya! Kızılelmaya oy! Kızılelmaya! Hakanlar yürüyün; Kızılelmaya! İsmail SÜKLÜM 19 Kasım 2023 |
Güneş gidip, gün solup, zindan gibi akşamda
Görünmez olanları, bir görüp gözeten var
Zerre kadar yaratıp, küçük küçük canlarda
Bedenlerde attırıp, nefesler aldıran var.
Sütun, sütun ağaçlar, direksiz bir semada
“Ol” deyince, güneşler doğdurup, batıran var.
Hükmedip de katından arzına ve arşına
“Kün" deyince, alemler yoktan Yaradan var.
Yeşerttiği ağaçta, yapraklarda, dallarda
Nakkaş’ından bir eser, işlenmiş nakışın var.
Yaratılan canların, kalplerinde ruhunda
Nakışların sahibi, mahir bir Nakkaş’ ın var.
Gökte uçan kuşlardan, yerde giden böceğe
Yarattığı sınırsız , nice mahlukâtın var.
Ovalardan dağlara , zerrelerden kürreye
Hükmeden nihayetsiz, Hakim-i mutlak’ın var.