SEHER VAKTİ
SEHER VAKTİ
Anlat diye Başladı söze Dinlerim başkaları gibi değil Kendim gibi sabır ile Sözünü kesmeden araya girmeden Seddardir diğer ismim örteriz Makamına rengine sekline bakmadan Sabır ile dinleriz Utandım nerden başlayacağımı bilmeden O kadar çok dert vardı Ama birde fırsat vardı makamında aracı olmadan Diye düşünürken korkma şah damarından yakın Olduğu gibi samimi anlat yalan olmasın sakın Seni senden iyi bilen ben alim ve hakim Bir cesaret le başladım Önce bismillahirrahmânirrahîm demekle Anlattım anlattım göz yaşlarım süsledi Noktasına virgülüne dokunmadan olduğu gibi Samimiyetle çekinmeden nasıl bir hal aldı anlatmam Degismistim konuşamayan utanan ben Kabuğundan çıkmış senli benli olmuşuz Sanki ben anlatıp ben dinliyor yüreğimde ferahlık Dalmışım bir anlık Ellerim semada boyun bükük halim İçimdeki genişleme anlatılmaz gül kokulu cennet bahçe İşte bu dost işte bu sahiplenme işte bu şefkat Ve yeniden doğuş göğe yükseliş gibi Meger bu ödül bize miraç dan miraç Bir dahaki seher vaktine sozlestik buluşmak üzere Artık gönülden gelen düşmüştü dillere Gecenin serhoşluğu gündüze devrolunmuştu Kaybolan ben bir deryada kendini bulmuş Aşkın yolculuğu başlamıştı seher vaktine Anlat diye Başladı demeden Hemen girdimi mevzuya Önce Gamzelerden başladım Her tebesümde çırpınıyordum Yusuf misali Gamzelerin de Anlatayım dedim ceylan bakışlarından Tıkandım çıkmadı kelimeler boğazımdan Sanki yirmidört deki ayetin otuzbeşinci süresi Gözlerindeki muhabbeti nuru nur üstünde nur Harf yetersiz gibi Sustum başladı sükut Damla damla akan göz yaşı Nakş ediyordu ilahi aşkı Nida ediyordu sanki bu yolda ver başı Sükut üstüne sükut Bilmem kaç Bin yıl geçti zaman içinde zaman Muhabbet tahtında evladı resul nur içinde nur Ellerimden ilk el tutması ve sıcaklığı kabul ettim mi nida si İşte o zaman anladım bu buluşma benim degil onun isteği Tesadüf değil onun muradı onun dileği Söz verdiğinde ezeli ervahda Sözün özü sahip çıkmıştı zamanı ervahda |