Yumru
Atarsın tabi, kalbinin derinliklerine,
Benim gibi birine de, Ah şu yer yurt bilmezliğim, Senin yüzünden, Artık aşkı aramayışım, acılarımdan; Sayende. Yine seni andı göğsümdeki kuytuluk, Döndü dolaştı çatlaklarımda, Yine seni buldu şiirlerim, Bu sonbaharda da beraber ıslanamadık, Şu tüm şehrin yalnızlığı çullandığında sırtıma, Yaslanamadım omzuna, Rüyalarda bile üşüdü ellerim, Uyuyamadım sen yoksulluğumdan, Her sene mevsimler süzüldü etrafında, Hep çetin kışları yaşadım, severdim; Sıtkım sıyrıldı sonunda, Ufkum daraldı, göğsümdeki yumru ufaldı, Bir nohut tanesi kadar kaldı geriye, Gözyaşlarım çekiç gibi indi her yerime. Hüzünle, düşmüş bir yüzle yıkanır oldu yollarım, Ruhum dikiş tutmaz yaralardan bir rüzgâr oldu: İçime işleyen; Uğradıkça zayıf bedenime, tüm kıvrımlarımı eskiten, Eskidendi sevmelerim, kalbimin sesini duymalarım, Eskiden. |