EY..EY..LER YÜKSELDİKÇE HEYHEYLERİM GELİYOR
O kadar küçüldü ki dünya sanki bir misket.
Buna rağmen her taraf sağır-dilsiz kaynıyor. Arslan uykuya geçip gözlerini yumunca. Zararlı kemirgenler kuyruğuyla oynuyor. Güneş zaten her daim üstümüze doğuyor. Gel gör ki gözler âmâ hâlâ güneş beklenir. Türlü tuzak içinde acemice salınır. Tuzağa düştüğünde ebabiller beklenir. Geçmişinden hız değil, haz alınca bir toplum. Başarılar kendinin gibi şişer- kabarır. Sonrasında küçücük bir fiske yediğinde. Gözüne kan oturur, fiske yeri cıbarır. Uyarılar ekolu çıkar peşpeşe ey..ey!.. Yankılanır çöllerde bombalar eşliğinde. Kardeş kardeşi dışlar, adeta kuyu kazar. Samimiyet arama iş yok kardeşliğinde. Başta fakr-ü zaruret ve peşinden tefrika. Bir de bakıyoruz ki orta doğu Afrika. Gelen yemiş-kemirmiş iliğinden semirmiş. Duble yollar çöl olmuş fark edilmez patika. Bakıyorsun ki sonra cılız seslerle ey!.ey!.. Sesleniyor insanlar kısık sesle bayan bey. Ey..Ey..ler yükseldikçe hey hey lerim geliyor. Şeytan mı?.Köşesinden bakıp kıskıs gülüyor. Arkadaş icraat yap, sadece övünmek boş. Bir Yavuz, bir Kanuni ol ve sonrasında coş. Topraklar parsellenmiş,Fatih’e özenirsin . Alem uzaya çıkmış, sen yerde gezinirsin. Ahmaklık yeter gayrı aklını başına al. Midyat’ta pirinç bitti artık üretimde kal. Sömürüye bir dur de Allah rızası için. Adaleti tesis et, olanlardan ibret al. Emine Balı Oğuz |
Midyat’ta pirinç bitti artık üretimde kal.
Sömürüye bir dur de Allah rızası için.
Adaleti tesis et, olanlardan ibret al.
Ah üstat dilimize tercuman şiiriniz Kutlarım selam ve saygılarımla