ADI ÇOCUKTU SADECE ÇOCUK...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Ölü bir öfke ile k/azdı kabrini aşkın şahında değil kinin b/atağında süzüldü gözlerden ırak olsa da varlığı dinmeyen bir acı ile bağrına b/astı ölümü ağrına gitse de yavaşça ölmenin t/adını çıkardı zalim kâfir bir sentez belki bir nefes ötesi nefsine taparken ölümcül bir diyezde ödedi diyetini çünkü MASUMİYET SAKLI İDİ MAZLUM RUHLAR SOKAĞINDA… Göğün münferit sarkacı aşkı adayan Bataklık kuşları değildi içine çeken Çünkü cennetti bastığı ayakları ile nasıl da sağlam zemine Elemden çektiği çileyi sundu önce Ve çil yavrusu gibi dağılan Sözcüklerle örülü bir güfte armağan etti Rabbi: Adı çocuktu sadece çocuk Basireti b/ağlanmış kuşlardan mütevellit Ruhunda saklı kilimi serdi yere: anne sesinde Saklı sözcüklerden örülü duaların nezdinde Koruyucu meleklerin inhisarında Şah damarından yakın olana sevdalı Bir alıcı kuş misali uçarken bir dertten alıp da başını Aslında sadece kendinden gitmek isterken… Hazan semirdi. Hüzün böğründe saklı. Hüzzam makamında hayatı Yalnızlığın sarnıcında gördüğü yürüdüğü Düşler Sokağı. Sezilerinden sekti kuşlar… Kuş gibi çırpınan yüreği nasıl ki azadesi idi ömür Denen bestenin lütfuna b/andı acıyı Aşkla ihtimamla sever yaşarken kursağında saklı lokmayı Çıkarıp verdi yanındaki çocuğa Ne de olsa acı kumasıydı evrenin Ne de olsa o dik başlı acı her evrenin Bir sonrası Nüktedan ruhundan firar eden gölgesi Kadar Kardığı Yalnızlığın Künyesinde seken tek hece sadece tek hece: Adı aşk soyadı gam Bir renk doğan bir kuş uçan Seyisi gölgesinin Koşan bir yılkı atı Binemediği henüz trenin son seferine Semada saklı umudu İçinde saklı tutkusu Ve aşkla evelemeden gevelemeden yandığı kadar Yakardığı yüce Huda Yalnızlık varsın olsun yongası… Hüzne bandığı kalemi Dikte eden Hazan yüklü muhteris bir gölge değilken asla Asası kalem Asi/l yüreğinden her dökülen zerre Bir sonraki güne hazırlandığı Önceden öncesine d/okunan gaipten gelen coşkusu Bir rivayet olsa da mutluluk Hararetle yazdığı kadar asla da tutuk Değilken kalemi ve işte sağdıcı ufuk İçtimada umut Beylik değildi aşk madem Beyitler aşan kıtalar deviren Ummanlarda yüzen delicesine seven Kalbinden de öte Kabrine yakın yalancı dünyaya uzak Asla da içine düşmediği bir tuzak İken rotası Yâdı ve günü ve ömrü ve önü Anne kokan dualardan arda kalan Umudun ve hidayetin Dinmeyen ç/ağrısı. Bir b/ölü iki iken sevgiyle harmanladığı Tek ışığı tek şıkkı Anne kokusunda esen rüzgâra sevdalı ve duacı Yoktan var edene adadığı ve tapındığı sefil varlığı Ne de olsa ölümdü Defalarca muştalayan Asla mum değildi Bilakis sönmeyen feri s/onsuzluğun gölgesinde dahi Kıyılırken içi Aralıksız kıyama duran sevgiyi Şair edindiği kadar aşkın ve kalemin ilhamı İle başı nasıl ki dönük Rabbine Aşkın şüheda mazisinde saklı S/onsuzluğun dinmeyen ç/ağrısı… |