Bir adam
Bir adam
Bir adam tanıdım geçmişin içinde kaybolan Yıpranmış yıkık dökük ciğeri Parçalanan Yüzündeki her çizgide acı izlerin var olan Bir sürgün gibi faili meçhul kendini unutan aşk ve sevgi ile olmamış ruhuna dokunan Güz kırgınlıkları içinde sevgisiz hevesi kaybolan Ömrü boyunca bir yudum sevgide cefa kokan Siması duyguları sanki karanlığın ertesi Sanki kimsesizliğin sevgisizliğin adresi Tutulmamış elleri içinde kalmış hevesi Konuştukça kelimeler düğümlendi boğazina Kalbim sıkıştı sanki sığındım acı gülüşünün kenarına El değmemiş yaraları çıkardı gün ışığına Ziyan olmuş tüm ömrü vefasızlığın uğruna Çıkardı bir dal sigara sığındı dumanına Derinden bir iç çekti savurdu küllerine Içinde bir yığın okyanus ötesinden Bir fırtına İki sitemkar cümle haykırdım git derman olamam sana Girme yıpranmış yıkık dökük hayatıma Bilmez Ki kaç acıyı kaç çileyi ördüm gönül yurduma Ne sanrılar misafir etmiştim göğsümun dergahıma Görünmez acı diz boyu kramplar girdi tüm vücuduma Anla benden ne köy olur ne kasaba sana Hiç bıkmadan geldi umuda sürgün olmuşcasına Hesapsızca vakitsizce nerden çıktı karşima Ben kaçtım o kovaladı hiç bıkmadan bana yolun ona kilitlendi labirent misali Gibi Kactikta her yolum ona çıktı kaybolmuşcasına Yakaladı kalbimden bir baktım rehin oldum Allah’ım sen yol göster bir düğüm Boğazımda Senli düşüncelerim kalbim çarptı yüreğim sevdi hep var olmuşcasına Íçtenliği duygusallığı zirvesinde bir yürek sesi Kelimeler düğümlendi boğazina Bakışında kayboldum Öyle bir bakıştı ki tam kalbimden vuruldum Sardı ılık meltemi sonrada sıcacık sesi Dökdú adı acı olan kahrı yüreği yumuşak eteği Bir adam tanıdım bakınca kocaman Íçinde küçücük bir çocuk ile boğuşan Adı bende saklı sevdikçe seviyorum Her gün seni yeniden keşfediyorum |