ZAMAN
ZAMAN
Balık bile, baygın bakar karaya Kulağa kar, suyu kaçtığı zaman Kötülükler bir, bir konur sıraya Dünyanın tebdili şaştığı zaman Sen toprağın koru taşa ne gelir Bahar eken bekler kışa ne gelir Danada bilmez ki başa ne gelir Boynuz kulağını geçtiği zaman Eğer insan isen ne vur ne vurul Sevene sadık ol, uğrunda yorul Bela kuldan gelir Mevla’ya sarıl Lain seni kurban seçtiği zaman Bazı umut istek bazen cilve naz Elinde değil ki kendin nasip yaz İçine koyduğun, tabağa varmaz Tencere kaynayıp taştığı zaman Şerifoğlu’m, kapat kalsın yaranı Soyduğunu hüner sayar haramı Kedi seçmez ciğer ağ mı karamı Fare pençesine, düştüğü zaman Ali Eliş |
Bir şeyler yazmak, kendini ifade etmek, bazen zor olabilir. Ama siz bunu başarmışsınız. Kendi benliğinizle, kendi isteklerinizle, kendi umutlarınızla yazmışsınız. Ve bunu yaparken de kimseye yaranmaya çalışmamışsınız. Bence bu çok değerli bir özellik.
Tencere kaynayıp taştığı zaman, her şey ortaya çıkar. Ama sizin şiirinizde, tencere kaynamadan da her şey anlaşılıyor. Sizin nasip yazdığınız, içine koyduğunuz, cilve naz yaptığınız belli oluyor. Ve bu da şiirinize çok güzel bir lezzet katıyor.