Mahşere Kalsın
Mahşerde ellerim yakanda elbet
Seviyorum diye kandırdın beni Bu nasıl bir zülüm bu nasıl vahşet Olmaz bir hayale daldırdın beni Hadi tamam kabul beni sevmedin Niye gel dedin de kendin gelmedin Nasıl sevdiğimi sanki görmedin Aşk harına atıp yandırdın beni Saçlarına değen poyraz yel idim Issız çöllerinde sana göl idim Senin için biten Gonca gül idim Tomurcuk açmadan soldurdun beni Senin için dedin ve benden gittin Sır oldun böylece kaybolup yittin Şimdi sana sorsam iyilik ettin Sanma ki giderek güldürdün beni Heves miydim sen de ne çabuk bıktın Bırakma diyordun kendin bıraktın Dünyanın derdini sırtıma yıktın Dert ile kederle doldurdun beni Nasılda yalanmış sevgin aşkın da Ne garezin vardı garip düşkün de Meğer yerim yokmuş Gönül köşkünde Oturmadan hemen kaldırdın beni Ayıramaz sandım hiç kimse bizi Kim ayırdı söyle yar ikimizi Aşkımız sanmıştım Sevda denizi Dalga dalga vurup boğdurdun beni Ayaktayım amma ölü gibiyim Aklını kaybetmiş deli gibiyim Şu anda isyanın dili gibiyim Öfkeyle sitemle doldurdun beni Kalmadı içimde yaşam hevesi Sığmıyor sıkıyor göğüs kafesi Ne kadar da zormuş derdin böylesi Bu tatlı canımdan yıldırdın beni Yetmez mi çektiğim sevdiğim yeter Bak her doğan günüm dünümden beter Bir bilsem ölünce bu derdim biter Ölmeden mezara koydurdun beni Şimdi ben nerdeyim sen ne tarafta Hiç yokmuş vicdanın yokmuş insafta Gururlan kibirlen kaldım arafta Sırat köprüsünde durdurdun beni Mahşerde hesabı sorarım senden Giderken ruhumu aldın bedenden Ecel olsan bir can alırdın benden Ama sen her gece öldürdün beni |