Bir Garip Hüzün
A.Yaşaroğlu`na
kendi kefenini dokumanın hüznüyle tüm beklediklerini unutmuş olmanın derdiyle ağır. umarsız ve uzak gözlerle baktın dalgalarda köpükler söndü yıldızlar bulutlara gizlendi ve hiç duymadığım sesler çınlayarak gecenin karanlığında aramızdaki uçurumları çalkalayarak gelip kapılara yerleşti. yollar uzadı renkler ve kokular yüklenip her geldiğimde senin ahını çoğalttık o gizli evde sustuk ve çılgın köşeler bulduk gözlerimizi köreltmek için tapınaklar ikiyüzlü çığlıklar atarak sana ait küfürler edinmemi sağladı kepenkli ve demir parmaklı pencereler sessiz yangın yerlerine götürdü bizi kalabalığa bağlılık yeminleri ettik sen uygun adım marş ağıtlar yaktın ben kum ve su taşıdım yüreklerimizdeki ateşi söndürmek için küflü bir gelinliğe takıldı adın eski sevinçlerden medet umarak sen hep sisli bir yalnızlığa alıştın. |