BİR ŞAİR BİR ŞEHİR
Buldum tavan arasında solmuş bir zarfı
Okurken ağladım daha ilk harfi Cevap verdin o an hani çok menfi Bir şair bir şehir bir de sel vardı Sonra geçmişti elime eski bir kitap Sahaflarda uğruna düşmüştüm bitap Koydum arasına senin için ettimi hitap Bir şair bir şehir bir de gül vardı Bir gün kavuşmak vardı sana ahtımda Meğer ayrılık varmış kara bahtımda Geriye bakmadığın o son rıhtımda Bir şair bir şehir bir de el vardı Ayrı Dünya’dayız artık ayrı iklimde Sende mi bende mi bilmem suç kimde Çoktan unuttuğun eski takvimde Bir şair bir şehir bir de yıl vardı İstesen istemesen de kıyıya vuran O sonsuz gel gitler de arkanda duran Boşlukta bedenini sımsıkı saran Bir şair bir şehir bir de kol vardı Karanlık kuytularında kandiller yanan Bir çapkın bakışınla hemen utanan Senden geliverip sana uzanan Bir şair bir şiir birde yol vardı Gözlerinde doğup kalbinde batan Uğruna Dünya’yı birbirine katan Bir tek kelimeyle seni anlatan Bir şair bir şehir bir de dil vardı Bir şair bir şehir bir şiir vardı.... |
O sonsuz gel gitler de arkanda duran
Boşlukta bedenini sımsıkı saran
Bir şair bir şehir bir de kol vardı
Karanlık kuytularında kandiller yanan
Bir çapkın bakışınla hemen utanan
Senden geliverip sana uzanan
Bir şair bir şiir birde yol vardı
Gözlerinde doğup kalbinde batan
Uğruna Dünya’yı birbirine katan
Bir tek kelimeyle seni anlatan
Bir şair bir şehir bir de dil vardı
Tebrikler ve saygılar...