dile kolay kırk yıl aynı yastığa baş koyduk kah ağladık kah güldük gençtik toyduk dilimizin sivri uçlarını yıldan yıla törpüledik incinsek de incitmemeye ahdettik kırıp dökmeden onca yılı ardımızda bıraktık
evlatlar büyüttük torunlar sevdik gün geldi evimiz ağzına kadar sesle doldu gün geldi iki ihtiyar yürek baş başa ettik akşamı
soframızda birbirine karışan çatal bıçak sesleri de oldu bir kaba uzanan iki elin yalnızlığı da çoluk çocuk yaşını başını alıp torun torba da büyüyünce bizim hanemize de yalnızlık düştü
herkesin işi var artık herkes meşgul çocukların da evlatları büyüdü çok şükür evlatlarıyla birlikte sorumlulukları da büyüdü eskiden haftada bir uğrardılar şimdilerde yüzlerini göremez olduk Allah’tan görüntülü arama diye bir şey var da o soğuk ekranın ardından da olsa seviyoruz torunları akşamları
sarayımın sultanı bu duruma pek bir üzülür bir köşede bir başına bırakılmış hisseder kendini zamanında az mı baktı bizim kızın çocuklarına şimdi ikisi de koca genç kız arada bir arayıp sorarlarsa öp de koy başına
avutur oldu kendini mazinin sayfaları arasında işi gücü evdeki eski eşyalar çocukların torunların fotoğrafları bir bir dizili salondaki konsolun üstünde büfe sıra sıra nikah şekerleriyle bezeli bir de nuh nebiden kalma bir kere bile olsun kahve içmek nasip olmamış porselenler seyahat ettiğimiz şehirlerden aldığımız biblolar birde
hele ki çekmeceler ıvır zıvırla dolu aradığım şeyi hayatta bulamam oğlanın ilk battaniyesi kızın çıngırağı sonra büyük torunun bebeklik kıyafetleri küçüğün anaokulundan kalma resimleri
patikler mendiller daha neler neler
şöyle hatıra niyetine üç beş parça şey saklasa anlarım da torunların eski bisikleti bile bir köşede duruyor kömürlükte gerekli gereksiz her ne varsa doldurmuş bir dip köşeyi sultanım
bazen bu eşyaları ver birilerine gitsin derim hem ev ferahlasın hem de sen kurtul evi hınca hınç dolduran bu fuzuli kalabalıktan
saklaması bir dert temizlemesi başka dert dinlemez ki beni o yine bildiğini okur onun iyiliğini düşünerek gitmek istemiyorum üstüne fazla bunaldım etrafta ki bu kalabalıktan
sultanım da benim bu serzenişimden şikayetçi geçen gün yine başladı kendi kendine söylenmeye ama ben duyuyordum vay efendim ev ağzıyla bir eşya doluymuş çoğu ıvır zıvır gereksiz şeylermiş neyimize lazımmış o kadar tabak çanak büfede ne çok biblo varmış çekmeceler tıka basaymış aradığını bulamaz olmuşmuş gibi…
takmış bizim oğlanın bebeklik battaniyesine hanım oğlan kırkına yaklaştı bebeklik battaniyesi mi kalır bu zamana demez mi yahu rahmetli anneciğim elcağızlarıyla ördü o battaniyeyi nasıl kıyıp atarım be adam
kıyıp veremedim battaniyeyi sakladım her kış yumuşatıcılarla yıkadım naftalinlerle korudum beyefendi her defasında başıma dikildi boşuna yoruyorsun kendini dedi onun ıvır zıvır dediği her bir eşyanın bir hatırası var bende bunlar tatlı şikayetlerdi tabi ki
atmış beşe dayandık koca evde iki baş kaldık gelen gidenin ayağı çekildi yavaş yavaş ben de hatıralara gömüldüm her sabah erkenden kalkar çayı koyarım
sultanıma uyarak ardından elime geçirdiğim bir toz beziyle farid farjadın kemanı eşliğinde tek tek silerim kütüphanemdeki kitaplarımı sonra tozunu alırım kapakların sonra pul koleksiyonumu sonra atmış beş yıllık hatıratımın yer aldığı albümleri sonra birer öpücük kondururum yüzlerine kahvaltıdan sonra derneğe geçer eski valiyle oturup hoşbeş eder gün böyle geçer
ben evde yokken sultanım çekmeceleri döker sandıkları açar çıra kokularının eşliğinde hatıralara dalar kızın çıngırağı torunun zıbınları daha neler neler avutur durur ihtiyar gönlünü üç beş parça eşyayla hak vermiyor da değilim kırk yıllık yoldaşıma kıyamıyor ona yalnızlık işte
ver gitsin her ne varsa hatta ihtiyaç sahiplerine ver sevaba girersin onlar kullansın birazda desem de dinlemiyor ki belki de o haklı üç beş parça eşyayla avutur durur ihtiyar gönlünü yalnızlığını sultanım.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kırk yıl şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kırk yıl şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Saygıdeğer üstadım, yüreğinizin derinliklerinden gelen bu şiir, beni çok etkiledi. Desteğe geldiğim için çok mutluyum. Sözlerinizdeki duygu ve anlam, kaleminizin gücünü gösteriyor. Bu muhteşem eseri bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Yüreğinize sağlık, başarılarınızın devamını dilerim. Bu şiir, bir adamın, evden ayrıldığında eşinin yaptığı bir davranışı anlatmaktadır. Adamın eşi, evde yalnız kaldığı zamanlarda, çekmeceleri döker, sandıkları açar ve hatıralara dalar. Kızının çıngırağını, torununun zıbınlarını ve daha nice eşyayı eşliğinde, geçmişe döner ve günlerini hatırlar. Bu eşyalar, onun yalnızlığını ve özlemini azaltır.
Adam, eşinin bu davranışını anlamakta zorlanır. Ona, bu eşyaları ihtiyacı olan insanlara vermesini, sevaba gireceğini söyler. Ancak eşi, dinlemez. Belki de o haklı, bu eşyalar, onun için çok değerlidir. Onlar, onun geçmişini ve sevdiklerini hatırlatır.
Şair, bu şiirde, yalnızlığın ve özlemin insan üzerindeki etkisini anlatmaktadır. Evin her köşesinde saklanan hatıralar, yalnızlığı azaltır ve geçmişteki mutlu günleri hatırlamaya yardımcı olur.
Şiir, sade ve anlaşılır bir dille yazılmıştır. Şiirin ezgisi de, hüzünlü ve içli bir melodiye sahiptir. Bu melodi, şiirin duygusunu dinleyiciye hissettirmektedir.
İnsan yaş aldıkça biriktirme duygusuna kapılıyor belki bunun temelinde vefa borcu olabileceği gibi bir başka yönden eldekinin kaybedilmesi korkusu da yatıyor olabilir. Sebebi ne olursa olsun böyle bir vakıa var ve var olacaktır. Sonu olmayan çok da sağlıklı olmayan böyle bir duygunun bu alemdeki bütün her şeyin fani olduğu gerçeği gerçekçi şekilde kabul edilmesi ile ancak biraz da olsa törpülenebilecektir. Güzel bir hayat hikayesi gibiydi, bu güzel hikaye dizelere tebessümle akıcı bir dille yansıtılmıştır. Bütün kalbimle tebrik ediyorum. İnsanın tamamen maziden kopması mümkün olmadığı gibi her hayliyle mazide yaşaması da o denli sıkıntılı sağlıklı olmayan bir durum diyor sağlık sıhhat temenni ediyor saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Kaleminiz daim olsun tekrar tebrik ediyorum.
Yureğinize bin selam olsun. Şiir yüreğiniz kaleminiz hep çağlasin değerli Hocam. Muhteşem bir şiir okudum. Yürekten kutluyorum. . Sağlık huzur mutlulukla güzel günler diliyorum. Selam ve saygıyla Kalın Sağlıcakla👏✍️
Yaşam bu üstat, evlilik iki kişiyle başlar. İki kişi ilerde bitermiş. Cocuklar ayrı hane olurlar. Ama insan yinede mutlu olur. Çünkü bit ömür yaşanmışlık var. Çok güzeldi şiir. Kutlarım sizi yürekten. Yüreğinize emeğinize gönlünüze sağlık.