Zekiye
Gençlik yıllarımın gonca gülüydün,
Ben sana vurgun sen bana deliydin, Sonsuza dek bizim köyde kalaydın; Gurbet ele göçtün, gittin ne diye? Ateşlere attın, yaktın Zekiye! Mıh gibi çakıldın, aklıma sanki, Unutmadım bir an, seni inan ki, Yüreğim virane, bomboş bir han ki; Dalıp gidiyorum, o hoş eskiye, Mavi düşlerimi, yıktın Zekiye! Ben küçücük yerde, sen koca ilde, Bekliyorum hâlâ kuytu sahilde, Herkes konuşuyor, sevdamız dilde; Konu olduk şiir, içli türküye, Şu boynumu öne büktün Zekiye! Onca anıları sayıp da yoktan, Unuttun adımı, belki de çoktan, Sanma ki ayıldım, vakitsiz şoktan; Hasret kaldı bana, aşktan bakiye, Çile çektim, sen ne çektin Zekiye? Z harfi geçince, kalbim cız eder, Uğramasın sana, ne gam, ne keder, En güzel yılları, eyledim heder; Cümle ömrüm olsun, sana hediye, Mutluluk dilerim, Hak’tan Zekiye! Gelsen bile artık, çok geç bilesin, Yetişirsen ecel terim silesin, Yas tutma hiç, veda edip gülesin; Ağlasın isterse, bütün Türkiye, Tek yaş dökme, ben çok döktüm Zekiye! 07.09.2023 Muhittin Alaca |