Tuna Ufuklarında
Dilde tekbirle yürür nice kahraman nefer,
Hudutlar ötesine başladı kutlu sefer. Rüzgârları biçerken kır atların yelesi, Hilâli selamlıyor sanki Çimpe Kalesi. Yaslandık Rumeli’nin asırlık çınarına, Kurduk otağımızı Meriç’in kenarına. İhtişamlı ordumuz sarıverdi ovayı, Yüzyıllarca yurt tuttuk Üsküb’ü, Kosova’yı. Bağrında şehit düştü Murat Hüdavendigar, Bize Balkan sevgisi atalardan yâdigâr. Fethin anahtarıyla açıldı tüm kapılar, Medeniyet nuruyla yükseliyor yapılar. Bosna, Varna, Prizren öpöz ata toprağım, Tuna ufuklarında dalgalandı bayrağım. Kubbelerin altında iman kandili yandı, Çan yerine mavi gök ezan ile uyandı. Vazgeçilmez köprüden, ne çarşıdan ne handan, Hepsi birer iz taşır evlâdı fâtihandan. Gül kokan bu illeri gezenler ıssız sanır, Gâzi Evrenos Bey’in hatırası canlanır. Ey yiğit insanları bağrına saran vatan! Ey gidip gelmeyeni ağlayıp soran vatan! Gönül bağım kopmadı senden ayrı düşeli, Hâlâ gözde yaşımsın, hâlâ şanlı Türk eli. Sanki duyar gibiyim Türk’ün ana dilini. Özlerim ecdadımın obasını, ilini. Uzaklardan gelen ses ağıt mı türkü müdür, Şu heybetli koç yiğit Rumeli Türk’ü müdür? |