HAMAL BİR İPİNİN HESABINI VEREMEDİ , BİR KISSA BİN HİSSE.Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnızlıktan çok korkuyormuş. “Öldüğüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle geçirirse servetimin yarısını ona bağışlıyorum” diye vasiyet etmiş. Öldüğünde
“Kim birlikte kabre girip sabahlamak ister?” diye araştırmışlar. Kimse çıkmamış. Nihayet bir hamal, “Benim sadece bir ipim var, kaybedecek bir şeyim yok. Sabaha kadar durursam zengin olurum.” diye düşünerek kabul etmiş. Vefat eden zengin ile birlikte defnetmişler. Sorgu sual melekleri gelmiş. Bakmışlar kabirde bir ölü, bir canlı var. “Nasıl olsa bu ölü elimizde… Biz şu canlı olandan başlayalım” demişler ve hamalı sorgulamaya başlamışlar. “O ip kimin? Nereden aldın? Niye aldın? Nasıl aldın? Nerelerde kullandın?” Sabaha kadar sorgu sual devam etmiş, adamın hesabı bitmemiş. Sabahleyin kabirden çıkmış. – Tamam, servetin yarısı senin, demişler. – Aman,demiş hamal, istemem, kalsın. Ben, sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim. O kadar servetin hesabını nasıl veririm?* * * Hayatını ve hayatın içerisinde istifade edilen lütufların hesabını vermek hafife alınacak şey değildir. Adem oğlu,asla kesinlikle unutmamak gerekmektedir, bu dünyada yaşarken, kiramen katibin melekleri vardır, her yaptığımız ameller, Amel defterimize yazılmaktadır. eğer yaptığımız günaha tövbe edersek yazmamaktadır, sağdaki melek, dur yazma belki tövbe eder demektedir, biz öldüğünde ise, Münker ve nekir melekleri de vardır, ölenin ameli güzel ise sevdiği kimseler gibi gelmektedir, eğer Ameli kötü ise çook şiddetli gelmekte,sormaktadır. Dünyada kazancımızı sorgulamakta,hesabı sormaktadır. Dünyada bütün yapıp ettiklerinden hesaba çekmektedir, ABDULKERİM KAYA.EMEKLİ VAİZ.29.08.2023.ANKARA. |