SAYFALARIN SESİBir sokak arasında yere sergi kurulmuş, Uzaktan görüyorum, çoğunun cildi kopmuş, Elbisesi yırtılmış garibanlar gibiler, Sanki büyük kasırga onu böyle soymuş. Açıldıkça sayfaları, mevsimler de döner, Hem güneş doğar batar, hem yıldız yanar söner, Bazen hiç beklenmedik ne oyunlar yapılır, Baş rolde bir kahraman aşkı eliyle gömer... Arkasında önünde satırlar uzun bir yol, Güllü dikenli yollar, dağ bayır kol kol, Bazen bir bahçeye dalıyorum aniden, Yiyorum bin bir çeşit meyveler bol bol. Çevrilen ilk sayfada bir gürültü duyulur, Bir vatan haininin iki gözü de oyulur, Ayrılmış eski dostlar rastlarlar bir köşede, Daha sağlam temelle yeni dostluk kurulur. Karışmış hep sayfalar, kesik kesik olaylar, Ne yazarı bellidir, ne bir tarih onaylar, Yavaş yavaş düzlerken, geçer bir yarım sayfa, Dilinden anlamayan, etmez böyle alaylar... O yırtılmış sayfada bir ağaç kuruyordu, Tam kuruduğu yerde sayfa son buluyordu, Düşün Eşrefî düşün, sonra ne oluyordu?.. İşte kitaba böyle balta vuruluyordu... SAYFALARIN SESİ (1982 İSTANBUL) |
*** SAYFALARIN SESİ *** Şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...