Biliyor musun?
Biliyor musun
Rüyalarım ışık saçardı Ki ben karanlığı göğsümde kaç kez uyuttum Güneşin çemberinde pervane gibi döndüm Tenimin kökleri sarmalıydı kendisini Ve ben döndükçe Tüm şehir uykudaydı Tüm sesler yalnızdı Biliyor musun Kaç kez yola çıktım Kendime Evrene Bilinmezliğe Işık saatiyle üstelik Uyuyan hücrelerimin esintisiyle Ve henüz zulam bile hazır değildi Elimde kimliksiz bir valiz İçerisinde unutulmuşların çığlıkları Bir su kıyısında dinlendim Ah biliyor musun Bir elin gölgesine muhtaçtım Işığın peşinde yol alırken Biliyor musun Hayat bir çelişki yumağı Sarıyor kendisini Bir devinimle Ben bu paradoksun kurbanı olmak için Çok gençtim Çiğ meyveler düşmüştü rüyama Biliyor musun Gönlüm bir nar gibi Tek ve çok Tutkudan ölebilirim Bir kucak özgürlük Serpiliyor toprağıma Duyuyormusun Sonsuzluğun senfonisini |