Okuduğunuz şiir 17.8.2023 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
SEDASI HÜZÜNKAR ÇITKIRILDIM DÜNYA
gözyaşlarımızda saklı avurdu şişkin dünya sessiz sessiz akar söz pınarlarından heba olup gider kolay değil anlaşılamaz değeri bilinmeyen bir mücevher gibi atıl zamanlarda yok olup tükenip gider istenmeyen yolcu sırtında dağ gibi kambur beli bükülüp gider insan
unutulmuş resimlerin parmak uçlarında kırılgan uçuşan hayalleri sararmış solmuş aşklarda kül insan hanesi kayıp mektuplar gibi yırtılıp sokaklara atılan göğün gözlerinden boşalan kan gibi hep zulümlerde sırılsıklam kar yağmurlarında erken doğan güneşlerde kapanmayan yaralarda pul pul dökülen insan
göklere uzanan bir göz bir söz bir dal gibi boşluğun koynunda tiz çığlıklarda güz yaprakları vakti geldiğinde paydosun kayıtsız bir toz bulutunda renk değiştirip tersyüz olup çekip gider insan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SEDASI HÜZÜNKAR ÇITKIRILDIM DÜNYA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SEDASI HÜZÜNKAR ÇITKIRILDIM DÜNYA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ne garip degilmi herşeye alışıyor insan Nasıl oluyor diye sorgularken kendimizi Yanı başimiza dikilir Bir ayrılik dönüşsüz Her anı ile yüzleşir insan Çaresız kabulenişiyle omuzlanır yükünü
Ýaşam döngüsü yok dönüşü
Herkezin kendini irdeliyeceği gerceğe çagrı Kitaplik kenarina çerçeveli bir şiir
Kutlarim yıllara degicek kadar özel
Teşekür ederim şairem
Sevgilee
Larmina tarafından 8/18/2023 6:30:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
çok teşekkür ederim sevgili şairem " Bir ayrılik dönüşsüz" dediğiniz gibi bu öyle bir ayrılık ki gidenlerin dönüşü yok kalanların içinse zor bir ayrılık tek tesellimiz bizim de gideceğimiz. İnsan ne umutlarla sarılır yaşama ama burası imtihan dünyası hezimete uğrarız çoğu zaman sırtımızda büyük bir kambur ama bunlarda güzel değil mi...yaşadık diyebilmek için bunların olması lazım yoksa robotlardan ne farkı olur insanın...yaşam döngüsü işte geldik gideceğiz...
değerli yorumunuz renk kattı sayfama güzeller güzeli yüreğinize hep sevgimlee
Hayatın el kitabı yok ki okunsun, bilinip ona göre hareket etsin insan denen varlık. İnsanı insan yapan büyüten; yaşadıkları, kaybettikleri, özlemleri, heba olanlar, yaralarıdır belki de. Kim bilir!
Ne de güzel demiş Yunus Emre; Var mı yalan dünyada bakî kalan? Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
Ölüm denilen tek gerçeğin unutulmaması, içe sindirilebilmesi ve ona göre hareket edilmesi gerek ki, yaşam bir anlam kazansın.
Yüreğinizden kaleminize düşenleri okumak hep büyük keyif.
hoş geldin sevgili şairem sizi görmek çok mutlu etti inanın çünkü arkadaşlarımız dostlarımızdan çoğu eksik böyle olması da normal tabi dünya telaşı öyle bir telaş ki savuruyor insanları bir yerlere hep... ama ara ara gördüklerim oldukça ben çok seviniyorum kendi adıma...
ölümden çekiniyoruz hepimiz... çünkü ölümün yüzü soğuk yalan dünyanın ise sıcak kapılıp gidiyoruz rüzgarına hep...oysa biz misafiriz burada misafirlik nereye kadar insan özlemez mi asıl yerini evini özler tabi ki ama unutuyoruz işte insanız...dediğiniz gibi unutmamamız tek gerçek o aslında
bu güzel yoruma çoook teşekkürler...kucak dolusu sevgiler o melek yüreğinize iyi ki varsınız hep buralarda olun lütfen
trajik deneyimlerin sonucu= hayat ve içimizin yerleşkesinde dinmeyen bir ağrı dünya. ve hep gafil avlanan insandı.. öyle alımlıydı ki dünya bir yandan yüzüne gülerken diğer taraftan da akıtacağı onca göz yaşı damlalarının tek gerçeği olacak öpüp kokladığı boynu için darağacı ipi örmekle meşgul olacaktı.
kimin kimi aldattığı ortadaydı!
nereye gittiği mi önemliydi yoksa kiminle ve nasıl gittiği mi daha önemliydi. nerede durduğu mu yoksa nereye baktığı ne gördüğü neyi anladığı mı daha önemliydi
özünde yanlış olan bir şeyler mi vardı, özünü yanlış hikayelerle mi dolduruyordu yoksa. sırtındaki ur’dan hiç mi haberi yoktu yükünün bu kadar ağır olduğunun farkında değil miydi yoksa.
İnsan mı yükünü taşıyordu yoksa yükü mü insanı taşıyordu!
İnsan ki bir tutam balçıktı misali çekilince toz olacaktı sonra da duman.
gerçekten de yalan ise bu dünya hakikat olan neydi?
ne güzel söylemişti üsdat; ‘Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor; Mekânı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kâinat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim’’
vakti gelince elbette çalacaktı ömrün paydos zili kusura baksak da bakmasak da hakem düdüğünü çalacak ve oyun bitecek.
…. Dünyanın kahrı ve dünyanın hüzünkar sedası pek aşırı ince ve çekingen ve güçlüklere dayanıksız (çıtkırıldı) oysa insan değil mi..
yürek dolusu tebeikle ve selamlar
gün şairi ve seçkisine.
-Ramazan Boran tarafından 8/18/2023 2:35:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
öncelikle değerli vaktinizi ayırıp yaptığınız bu güzel yoruma kalbi teşekkürlerimi kabul edin lütfen o kadar ince noktalara o kadar güzel dokunmuşsunuz ki anlayabilmek ve yararlanabilmek için tekrar tekrar okuyacağım sindirerek...çok sevip çok aldandığımız bu dünyadan bir gün uçup gideceğiz asıl güzellikleri gittiğimiz yerde yaşamak nasip olsun hepimize inşallah -gönlümde ki göğümdeki tüm maviler- bu değerli yoruma.... var olun...hep hep sevgi saygımla
Ve gideriz çığlık çığlığa sesimiz duyulmaz Tok Karanlı aç insanların arasında Bazen bir yıldız kayar gibi bazen göğe uçurtma salarcasına Şerha şerha uzaklar yakın oysa...
O an gelene kadar istense de gidilmez N e acılar çekilir bu âlem terk edilmez U çuşan hayal olur sevgililer yedilmez R engine adlanılan fırıldaktır bu dünya
gözyaşlarımızda saklı avurdu şişkin dünya sessiz sessiz akar söz pınarlarından heba olup gider kolay değil anlaşılamaz değeri bilinmeyen bir mücevher gibi
mutlu oldum böylesi güzel bir kalemi günde görünce
tebriklerimi bırakıyorum sayfanıza
sevgilerimle