4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
408
Okunma
İlk gözağrısı
AŞK denen yaşanan görülmeyen
doyum olmadığı söylenen o şerbetten
içmek istedim ,içemedim sevdim ,sevilmedim;
unutuldum unutamadım..’yazgım kaderim
demek ki bu!’ dedim;
o kutsal emre esarete boyun eğdim.
Düğününü duydum üzüldüm.
’işte aşkın esirliği bu olsa gerek ’ dedim.
Mecnun olasım geldi.
Düşündüm ki onun değil kendimin
kendi duygumun tutkunu esiriyim.
Görülmez ibrişimden bağ ile bağlı
prangalı olduğumu anlar,
bilincin varır odum.
ve:
’yazgım kaderim demek ki bu!’ dedim;
o kutsal emre esarete boyun eğdim.
Uykusuz huysuz geçen gecelerimin birinde
duyduğum üveyik sesinden esinle
’ ey sabah yıldızı şafak morluğu,
ey kuşluk ikindi güneşi
ey özlemlerin hasretlerin ulağı gece kuşu;
al bu mutluluk dileği iletimi ilet ona
gözleri siğsin kulağı çınlasın
ayanı olsun..
Bir de bir kızı olarsa adı hasret olsun.
Olursa oğlum umud’a versin.
olmaz mı gece kuşum ne dersin
Görülüyor ki: hala onun
hayaliyle yaşıyorum.
ve:
İşte, tenselden tinsele ;
maddeden manaya
Aşk denen tutkuya
platonik sevgiye
müptelayım
Kırk değil tam kırk bir yıl
geçmiş oldu aradan
unutturmadı onu bana
yazgıcı yüce yaradan
Hayır hayır!
Ey gönül!
Bilmediğimizi bir bilen var elbet
01. 08. 2023
- Devam edecek-
-Doğada aşk-
Kaynak : Arşiv
Platon ’dan (felsefi ve tasavvufi yorumlar) ve
Frud incelemeleri
Ana Karakterler:
Tenselden tinsele
5.0
100% (4)