2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
401
Okunma
Ey fikrimin zulmü ey garip düşüm
Uykudan uyansam kaybolacaksın
Bakma durduğuma gizlidir işim
Ha bugün ha yarın son bulacaksın
Zühtü nü anlamak aklıma zuldür
Ben sual etmeden gönlüme bildir
Bilirim hasretin bir beyaz güldür
Mevsim gitti gider geç kalacaksın.
Bir yanın sulh yeri bir yanın savaş
Gözlerin tez canlı yüreğin yavaş
Us zannı içinde değişirse baş
Bir gün bir sert taşa çok vuracaksin
Savrulup gitmeyi yolculuk sanıp
Bütün masalları şevk ile anıp
Kendi yalanına hususen kanıp
Hangi doğru söze inanacaksin
Hadi diyelim ki belimiz bükük
Cevheri düşürdük cebimiz sökük
Sevda viran olmuş her yanı dökük
Harap olunca mı kurtulacaksın
Ne çıkar gecenin bekçisi olsan
Yarasız beresiz sabaha varsan
Gerçeğin kırk katlı perdesi olsan
Bir gün bir yerinden yırtlacasın
Sen gaybada gitsen bilen bilirmiş
Esrarın cüreti nerden alırmış
Gözü keskin yare gizmi olurmuş
Elbet bir kefede tartilacaksin
İster aşikar ol istersen şikâr
Ne zararım olur nede zerre kâr
Cümle olmaz olan bir ola bakar
O vakit zıt ile cem olacaksın.
Sevda seferidir yolunda gerek
Yükü bir ahı zar bir mahzun yürek
Sen ister kartal ol ister engerek
Bir gün bir kenara kıvrılacaksın.
Yola çıktığına nadim olsanda
Varmak mukadderdir geri dursanda
Fırtına derdine çare bulsanda
Bir meltem esecek savrulacaksin
Göğün sinesinde kaç yıldızın var
Hüznünün ortağı hangi sonbahar
Madem müsebbibin bir alevli har
O vakit bir müddet kavrulacaksin.
Saadete rücu etmek dilersen
Hem kınsın hem kılıç Azmi bilersen
Gönlünde yer etmiş pası silersen
Ölümün koynunda canlanacaksin
Hafize Aynacı
5.0
100% (6)