YOL 2
YOL
Yusuf Yılmaz Yolda giderken Toprak ve çiçek kokusu vurdu burnuma! Her gün dört duvar arasında Başını kah pamuklu yastıktan Kah mutfaktaki leziz yemeklerden kaldırıpta Yollara bakamadım Akşam perdeyi kapatıp Sabah açarken, karşımda Hep aynı manzarayı görmekten bıktım Sonra düşündüm Yol hareket Yol gurbet Yol davet Yol hasret... İçim içime sığmıyor. Çocukken okuduğum "Yol" kitabının o sayfasını hatırlayıp Kendi kendime bir isyan çıkarıp Devrim mi yapmalıyım? Dağları evi, Taşlar yastığı, Çimenler yatağı, Bulutlar yorganı, Pınarlar durağı olan Ve her sabah Gökyüzünü maviye boyayan Yolunu sorduğum Özgürlük anıtı O mutlu çobandan... Bu yolun sonunda Yüksek bir kayanın üstüne oturup Mis gibi havayı teneffüs etmek Koyunların melemesini dinlemek Köpeğin başını okşamak Kuşların kanat çırpışlarını seyre dalmak... Ahh! Çoban kadar olamadık! |
*** YOL 2 *** Şiirini beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, şairimi içtenlikle KUTLUYORUM...