düşlerinde eylül hüznü tutsağına mı düştün
bakışların derin, yağmur yüklü
halbuki gülüşlerinde bahar çiçekleri açıyor
sende gördüğüm; yılların acıları saklı
yürüdüğün yollarda açarken solan çiçekler
güneşin sıcaklığında kavrulmuş bir sevda alevlenir
kalbinde yaban güneşi doğarken
gecelerinde dolunay ve küme küme yıldızlar
yudumlarsın kahveni mehtabı izlerken
gönlüne üfürür meltemin sevda yüklü şarkıları...

Şehirler, dağlar ötesinde bir yürek yangını alev alev
temmuz sıcaklığında üşümelerde nedensiz
adı konmamış sevda yanığı öyküler sebepsiz
delice esen rüzgârın sevdalı tınısında
şarkılar coşturur durgun akan ulu pınarları
öyle bir türkü düşer ki kulağa Olgun Şimşek’ten
’’Otur baştan yaz beni, bak içime gör beni!!
şimdi sahilde olsaydım, kadehlere uzansaydım
sazımın notalarına adını yazsaydım
gecenin dertli yalnızlığına çıkıpta gelebilseydin!..

umutsuz bekledim kayıp giden yıldızları izlerken
gelincik misali büktüm boynumu
sonsuzluğua giden merdivenleri saydım
karartılmış bahtın ecel terlerinde sırattan geçtim
dudaklarımda şiirin hayat verirken bana
küskün dağın yamaçındaki kardelene can geldi
son-bahar esintileri bahar düşü mü, bilemedim
kirpiğinden indim gözlerine, sürmeler çaldım
çiseleyen yağmurlarında sırılsıklam kaldım
bir yazgının muştusu mudur bu ey yüce tanrı’m!..

Zafer Direniş
...

Lavantayı ne çok sevdiğini bilirim ey mavi güzel!..