MUHTAR
Millete söz vermiştin ülke cennetten köşe
Olacak diyordun ya sözünde dur muhtarım Demedik koltuğuna otur zamları döşe Çarşı pazarı dolaş halk nice sor muhtarım Kaç atom bombasına bedel verdiğin zarar Hanımına kızıp da verme aniden karar Memleket yangın yeri vekil saçını tarar Çare sende koş yetiş yarayı sar muhtarım Bildiğin pul biberi tane tane serperek Vatandaşın cebinden parasını kırparak Eleştiri alınca kapıları çarparak Bize söz düşmez ama gönlünce kır muhtarım Ve Hz Ömer’in adaleti diyorsun Beytul malı ne diye hamuduyla yiyorsun Kutnu kumaştan takım ipek gömlek giyorsun Ötelerde hesabın bilesin zor muhtarım Kötü mü etti bu halk yeniden geldin başa Şikayet ne kelime haddimize mi haşa Davul da sen, tokmak da bizdeki nefes boşa Her zaman dübeş olmaz attığın zar muhtarım Halk perişan aç sefil üç maymunu oynama Yırtık haddinden büyük, bu yüzden tutmaz yama Şeytan görsün yüzünü çıkma balkona cama Bakma tepeden halka ne olur hor muhtarım |
Sitemiyle ve ironisiyle yerli yerinde mısralar.
Kalemi tutan eli tebrik eder, saygılarımı sunarım.
Harâmı tadan kursak gamsız olur çekinmez
Zâlimin güdüğü de, hiç ama hiç çekilmez
Katranlı işkembeyle bir kez daha seçilmez
Altın leğene sıçan, kan kusar dar muhtarım
Dar: Sıkıntılı. Yetersiz.
Selâmetle kalın Üstâdem...