Eğer Gazi Mustafa Kemal "Dilucu Kapısını" Azerbaycan’a hediye etmeseydi, Nahçıvan’a girmek ve çıkmak için günümüzde kuş olmak lazım gelirdi.

Günümüzün dünyasının içinde bulunduğu hâli çok kısa bir tablo ile müşahhaslaştıracak olursam eğer manzara şöyle, Ermenistan kapısı günümüzde kapalı İran kapısı kezâ öyle hiç olmazsa Mustafa Kemal’in sayesinde dilucu bizim kapımız ki, bu günleri o günlerden görerek kendi maddi gücüyle satın alıp "Can Azerbaycan"a hediye eylemiş.

Eğer hediye etmemiş olsaydı yürekleri burkan acı hadiseler yaşanırdı.

Kendi açımızdan konuyu şöyle ele alalım birazcık düşünelim, bir arazimiz, tarlamız var fakat yolu yok komşular da girip çıkmamıza izin vermiyor. Yol vermiyorlar yani. Fakat bir şahsiyet çıkıp tarlamıza girip çıkmamız için bize yol bahşediyor bence o yolu bahşeden şahsiyet bize tarlayı yeniden vermiş tapu etmiş oluyor ki, bu sebepten dolayı Nahçıvan adeta Gazi Mustafa Kemal’in hediyesidir.

Halaskâr Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi maddi gücüyle, parasıyla İran’dan satın almış olduğu dil ucu aynı zamanda Türkiye’den Türk dünyasına açılan tek kapıdır.

Kuvvetle muhtemeldir ki, işte bu yüzden buna benzer görklü meselelerden dolayı Gazi Mustafa Kemal hak ederek Atatürk olmuştur.

Ruhu şad Ebulfez Elçibey’de buna benzer gerekçelerle Anıtkabir’de anı defterini imzalarken şu notu düşmüştür "Ben, Senin Askerinim" demiştir.

Nahçıvan’a bakarken Atatürk’ü hayr’la anmak Elçibey’i görmek ne güzel

Rahmet olsun!