D Ü Ş Ç Ü

Ardıç Kuşu’na esenlikler dileğiyle.

Labirentten çıkamayan edilgen, tembellik padişahı!
Kavalcı iş vermez, pıyrım pıyrım söküğünü dikmez mi yarınlar?
Cinnete çağrı mı var?.. Sıvışmak, göğe ağmak mı istedin düşle?
Düş oylumuna sığın diye mi armağan edildi hayat? Silkinsen
Gece yolculuğunu hayal meyal, yapayalnız yaptığını bir bilsen..!

Boşluk, yalnızlıktan sayılmaz! Kopma kendi kendinden..!
Doğuştan esnaf boş kalsa, yatar tilki gölgesine!.. Erciyes’e sor!

İnce ince kanatır tekmili bir yalnızlık… Bilmez serkeş bellek
Kim alır alt kesim boş düşü, tacir kav / al(ı)cıdan başka?
Mor düşlerle okyanusu sıvar bilge bellek!.. Sevsen.

Belleği uçurmuyor ay yumuşağı şair! Yalnızlık çırılçıplak
İntihar gövdeyi göz göre göre deliğe süpürür, hiçliği asla!..
Aklı koruyan duygu! Unutma! Evrimi kurgulayan yaratıcı
Seni hayata bağlayan ‘Allah’ sözcüğünü mırıldan kendi kendine.

Ilgın ılgın bir şiirlik duygu gönder kara kuru yoksula..!

Bilincin çeliğine su verse yoksul düşçü, aklı olacağı
Ana / dolu gemisi benim diyen, patron düzenini görür gözleri!..

Salkım salkım bulut çökmüş atmış patron blöfü gören göze
Bıdır bıdır, yüreğini sıksa evin mor sancısı
Taze bir iklim, vefalı dost arar sızlana sızlana
Bin bir cepli ıpıssız sığınağı var bencil belleğin
Peltemsi yürekle ığıl ığıl akar ırmak düşlerine!..
Irıp ırıp iliğine işler portakal çiçeği kokulu park
Vicdan sancısı çekmez sarı saçlı, yeşil gözlü yürek…

Seki seki derinliğe bakmadan düşe yatma! Batar kıymığı
İç dünyanı örü örü derli toplu tutar şiirlik..! Bir görsen
Düş gücü kadar güçlü, yaşam kadar gerçek!..
İnsan ışıltısı şiir, sözcüğün telli duvaklı güzel kızı.

Ağlar Toros yüzlü, sevdasını tüketen Erciyes kıza.

Ali Akdemir
06. 09. 08
Kayseri