Kaya Kınası
bahar güneşi
ısı damlatırken yanan kuyruğundan arıları bekleyen papatyaların etrafında battaniye olduğu bozkırda sürekli nöbet tutan koca bir kayanın üstünde çivilendi sevdamız, şımarık kertenkelelerin bakışları altında ruhum tenimden süzülünce kayadaki yosunun üzerine ağzımdan çıkan beyaz kıvılcımlarımı bıraktım şeker kıvamında. bulamaç haline getirdim taşla ezip adlarımızın ilk harflerini, kına olarak işledim nektarı damıtan minik avuçlarımıza. yıkarken kınası kuruyan ellerimizi dere kenarında tüm taşlar ve kayalar sessizce ortak oldu bu sırra ismini kazımadım ben ne tarihe tanıklık eden ağaçlara ne de başka bir yere. ince nakışlı gri tonlu yosunlarla kaplı koca bir kayanın üstünde başladı sevdamız, göbek bağımın dibine gömülü olduğu. belki de sırf bu yüzdendir taştan bir kalbinin olması ve yüreğindeki savaşçı ruhun kükremesi Seğmenoğlu (Osman Akçay) ----- Bu şiir, Mahal Edebiyat Kültür Sanat Dergisi’nin Haziran 2023 sayısında yayınlanmıştır. |
Gönlünüz şen, hâneniz gülşen olsun, Allah razı olsun.
Kurban Bayramınız kutlu olsun.
Saygılarımla..