GİYOTİN
GİYOTİN
geceden kesif bir ayrılık kokusu sızar sabaha yanaklarımda iyot izleri tırmalar yüreğimi yokluğun ve ben ruhumda senli bulantı ölüm kusarım vasıfsız aşklara meylik düşlerde ruhumun uyuşuk ss’leri çiğneyerek geçer çürüyen cesedimi kaç zamandır göremediğim rüyalara giz/lenirim hükmen ölümüne karar verilmiş yüreğim çekilir prangaya kimi hazırlarken giyotin sehpası kimi kuruyor darağacı titreyerek dizlerim sorarım kendime hangi aşkla öldürecekler beni tam da o an öğreniyorum aşkla sevmenin suç sayıldığını yüzüme okunurken gerekçeli ölüm kararı meğer kalemim çoktan kırılmış başım öne eğik sadece buruk tebessümlerle susuyorum son arzum sorulmadan az evvel gözgöze geliyorum karşımda silüetin o an yakalıyorum bakışlarından beni asla ve katiyen sevmediğini nihayet son arzum sorulur cevap veririm yeri, göğü, kainatı yaratana andolsun ki çok sevdim onu ve boynum vurulur Efkan ÖTGÜN |
Sizi eleştiricem neden bu kadar güzel yaziyor kaleminiz
Siz yazin hep bizde okuyalım ilham alalim
Saygılar üstad