Fırsat bulup bir ara, baktım şiir sayfana
Bir de ne görsem iyi; döktürmüşsün üstadım.
Aşmışsın derya deniz, emir verip tayfana
Benim diyenlere kök; söktürmüşsün üstadım.

Peşrev çekip meydana, çıkan her kelimeyi
Bir bir sırt üstü vurup, yapmışsın elemeyi
Unutmamışsın bir de, geçmiş olsun demeyi
Her meydana çıkanı; bıktırmışsın üstadım.

İpotek mi koydun hep, cümlenin hamisine
Yüklemişsin her şeyi, elveda gemisine
İcradan satılıktır, yazmışsın hepisine
Satmadığın her şeyi; yaktırmışsın üstadım.

Ben ise çala kalem, bir acemi tavında
Sen ise nişan almış, hece uyak avında
Kurallar esnetilmiş, herkes kendi sav’ında
Kuralı çiğneyene; sektirmişsin üstadım.

Hazırsın on ikiden her zaman vurmak için,
Tüm olaya hakimsin sebep yok durmak için,
Bu makus talihimi ne gerek kırmak için,
Papatya fallarına; baktırmışsın üstadım.

Heceyle oynarken ben her gün köşe kapmaca,
Cümleler prangalı hizmet etmez amaca,
Ben her gün tırmanırken kafiyesiz yamaca,
Uyak, ayak’a halay; çektirmişsin üstadım.

Yaz desem de yazmıyor senin gibi bu kalem,
Özlü sözlerden uzak, bu ne diyor el alem
Bu yazmayan kalemin sonu ibreti alem,
Ocağına inciri; diktirmissin üstadım.

Değişen hiç bir şey yok; bende, dünden bugüne
Sende ise çok şey var; ün katmışsın ününe,
Kılıçtan keskin kalem, yön veriyor yönüne
İlham’ı hep kendine; aktırmışsın üstadım.

Kelime dağarcığın bilmem ne kadar zengin,
Tevazu eden gönlün, bir o kadar da engin,
Ben kimseyi görmedim olamaz senin dengin,
Sen ki zirveye kazık ; çaktırmışsın üstadım.

Velhasıl demem o ki; ustalardan ustasın,
Çok seçici yanın var, acep nedir kıstasın
Git geller yaşıyorsun belli ki araftasın,
Bütün hecelere diz; çöktürmüşsün üstadım.
...Necdet Akcakaya
19.06.2023