Söz ve Sükût
Emzirdi bir peri, bir zaman yüreğinden
Zamanın dışına sarktı nefesim Alınyazım berrak bir suya kazındı Asıldı boynuma üvey anahtarı, hayatın Şahdamarımda renkli çiçekler açtı Kelebekler uçuşurken mırıltılarımdan Her hayat bir ağaç, henüz tahta olmamış Her kundak bir tabut, çivisi çakılmamış Aynalardan geçtim sırrına değdim Nereye baksam ancak, cismim ilişti Takıldı tenim, sızladı aklım Tersine su çekti hep, hayal dolabım Denizler biriktirdim kandilime, geceler için Bir gece bulamadım rüyalar için Durgun rüzgârlar hasat ettim her sonbahar Bulutlar soludu gözlerim, kurudukça yüreğim Boşluğa tutundu nefesim, ölüm almadan önce Ecel yığıldı, ömrün zirvelerine düştü gölgeler… “Söz”de mânâ, mânâ da söz arayıp durdum Sükûttan başka mânâ yokmuş “söz”de, anladım… |
*** Söz ve Sükût *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...